"Eline sağlık" ha!

Dün sabah namazında, Ayasofya, Yenicami, Sultanahmet Camileri doldu, taştı..

Yüz binler, şehid edilen askerlerimizi anmak, katili PKK'yı kınamak için..

Filistin'de öldürülen sivilleri anmak, katili İsrail'i kınamak için..

Tüm dünya genelindeki mazlumlara sahip çıkıp, ortak katil Amerika'yı kınamak için..

Tıpkı 100 yıl önce, İngiliz mandasına da, Fransız mandasına da karşı çıkan atalarımızın, Galata Köprüsü'nde buluştukları gibi..

Galata Köprüsü'nde buluştular..

Gösteri sonrasında, yaya olarak evine doğru giden, elinde kelime-i tevhid yazılı bayrak, boynunda Filistin ile dayanışmayı gösteren, Türk bayrağını da içeren ayyıldızlı giysisi ile bir kardeşimize, ırkçı bir maganda önce hakaret etmiş, "Arap seviciler" sataşmasında bulunmuş, sonra da yumruklamış..

Babası yaşındaki bir kişiye, hem de Türk bayrağı giysili bir kişiye yumruğu atan o ırkçı, gözaltına alındı ve tutuklandı..

Ama daha vahimi, yumruk olayının sosyal medyada yayılmaya başlanmasının ardından, Fatih Altaylı'nın "eline sağlık" paylaşımı atması oldu.

Şimdi söyler misiniz..

Bu ülkede kimler, kutuplaşmayı tahrik ediyor

Kemalistler mi Laikçiler mi

Yoksa dindarlar mı

Sandıkta her seferinde eze eze yendiğimiz adamlar..

"Şerefsizler, alçaklar" diyerek, bu ülke için canını veren dindar insanlara hakaret ediyor..

Bir savcı bu adamı çağırıp da, "Sen kime alçak, şerefsiz diyorsun" demiyor..

Askerimize sahip çıkıyormuş gibi yapan adamın yüzüne cevap yapıştırılıyor.. Eleştirdiği mitingde, PKK'nın lanetlendiğini gösteren afişler, sloganlar belgeleniyor, dinletiliyor.

Utanıp, özür dilemesini beklediğimiz Altaylı (Kendisi önemli olmayabilir. Ama bu kafada yüzlerce kemalist var), dünkü İstanbul'daki gösteri vesilesi ile "Ankara'dakinde hata yaptım.. Bu sefer hata yapmayacağım" demesi gerekirken..

PKK'nın da, İsrail'in de kınandığı dünkü İstanbul'daki gösteri ile ilgili tek bir paylaşım yapmadığı halde..

Gösteriden evine dönerken bir ırkçı kemalistin yumruklu saldırısına uğrayan vatandaşımızın mağduriyetine, bir de saldırgana sahip çıkarak, "eline sağlık" paylaşımı ile yorum getiriyor..

Daha bir yıl önce, bir trafik polisi ile tartışıp, ona hakaretler eden Fatih Altaylı..

O polisten özür dileyip, ceza almaktan kurtulmayı planlayan Altaylı..

Şimdi dindar insanlarımızın sinirlerini zıplatmak için, kasten bu paylaşımları yapıp, kendisinden bahsettirmeye çalışıyor..

Oyuna gelmeyelim..

Bunların ilkesizliğini hatırlatmaya devam edelim..

Hatalı karar verdiği için yumruklanan hakem için tüm haber kanallarının canlı yayınlara geçmesindeki habercilik tutkusu(!) ile..

Şimdi, hiçbir hatası olmayan insanımıza, bir ırkçının attığı yumruk için bırakın internet sitelerinde küçük bir kutuda haber yapmayı, televizyonlarındaki ana haberlerde küçük bir bilgi vermeyi..

Bir de öne çıkardıkları gazeteci sıfatlı bir adam vasıtası ile "Eline sağlık" kışkırtması yapıyorlar..

Yumruk atan ırkçı, tutuklandı..

Peki, "eline sağlık" diyen için bir ifade alma bile yapılmıyorsa, ne bekleniyor

İnsanların "ihkak-ı hak" yapmaları mı bekleniyor..

Biri gitsin, "Eline sağlık" diyene, "benim elime sağlık" deyip, övülen fiili mi yapsın

Bu mu isteniyor

Şiddetten beslenen bir toplum mu olmak isteniyor

Ceza hukukunda, suç işleyenlerin cezalandırılmasının bir amacı da, bu tür bireysel tepkilerin önlenmesi amacına matufdur..

Devlet, bu şiddete övgü açıklamaların cezasını vermez ise..

Şiddeti övme cezasız kalırsa..

Bunu sadece Fatih Altaylı için de söylemiyorum.

Şiddete başvuran, devletin askerine polisine, sivil insanlara kurşun sıkan PKK'lı teröristleri övenler, onları meşrulaştırmaya çalışanların da durumu benzerdir.. PKK gibi eli kanlı bir terör örgütü için,