El öpme, yüzük öpme, Mühr-ü Şerif'e saygı

El öpme, yüzük öpme, Mühr-ü Şerif'e saygı

Ali Karahasanoğlu

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş görev süresini doldurdu ve makamı Safi Arpaguş hocamıza devretti.

Devir teslim törenindeki bir anlık görüntü bazılarının dikkatini çekti.

Ali Erbaş hoca yeni başkana cübbesini giydirirken, kamuoyuna el öpme şeklinde tanımlanan bir görüntü yaşandı.

Kıyametler kopartıldı. " Diyanet işleri Başkanlığı'na atanan Safi Arpaguş, Ali Erbaş'ın elini öperek görevi devraldı. Artık el etek öpme devri başlamıştır." diyen mi ararsınız.

Yoksa, " Türkiye'de atamalar el öpme ile olur" diyen mi ararsınız.

Görüntüleri dikkatle izlediğinizde, sıradan bir el öpme yaşanmadığını anlayabiliyorsunuz.

Safi Arpaguş hoca, Ali Erbaş'ın elini değil daha çok parmağındaki yüzüğü öpüyor.

Aynı görüntü üzerinden alın size iki değişik bakış açısı. Bir grup diyor ki, vay elini öpüyor diğeri de elini öptürüyor.

Görüntüleri biraz daha derinlemesine yorumlayabilen gözler ise, " hayır, dinden daha çok Türk örfünde bulunan el öpmeye pek benzemiyor. Sanki parmaktaki yüzüğe yöneliniyor" diyor.

Aynı görüntüyü biraz daha, biraz daha derinlemesine değerlendirelim.

İslam dininde herhangi bir kişinin elini öpme veya parmağındaki yüzüğü öpme şeklinde bir emir bulunmuyor.

Türk örflerinde el öpme var ama, yüzük öpme adeti en azından ben görmedim.

O zaman görüntüyü biraz daha biraz daha derinleştirelim.

Ali Erbaş hoca ile yüz yüze görüşenler, parmağındaki yüzüğün mührü şerif diye adlandırdığımız Hazreti Peygamber'in mührü olan ve içeriğinde Allah Resulü Muhammet (sav) ifadesinin geçtiğini biliyorlardır.

Herhangi bir dini zorunluluk olmasa da, Türk örfünde de geçmişte böyle bir adet oluşmamış da olsa Safi hocanın eski başkanın parmağındaki mührü şerife, saygıdan dolayı ona yönelmesini, takdirle karşılamak gerekir.

Bir mecburiyet yok.

Ama böyle davrandı diye eleştiri yöneltmeye de gerek yok.

Hele hele Hazreti Peygambere saygı tezahürü olan o eyleme, farklı anlamlar yüklemenin hiç gereği yok.

Gördüğünüz üzere aynı görüntüyü üç değişik şekilde yorumlamak teorik anlamda mümkün.

Ben, üçüncü yorumdan yanayım.

Görevin devrinden sonra yeni başkanın, eski başkana bürokratik anlamda herhangi bir şirinlik göstermesine gerek olmadığını, hepimiz kabul ederiz.

Kimse yeni başkana, "niçin eski başkanının elini öpmedin" diye bir soru yöneltmesi mümkün değildir. Kimse eski başkanın elini öpmediği için yeni başkanı görevden alacak da değildir.

Buna rağmen tersine algı oluşturmak, iyi niyetli bir davranış değildir.

Zaten görüntülerden anlaşılan bir el öpme değildir.

Hz peygambere saygıdan dolayı yapılan bir hareket, cahillerin elinde, fitnecilerin kaleminde, "el etek öpme devri başladı" şeklinde değerlendirilmesi, bu yorumu yapanların kötü niyetlerinin de ispatıdır.

Sergiledikleri fitneye mi üzülürsünüz yoksa cehaletlerini ifşa etmelerine mi

Aynı görüntü üç değişik şekilde yorumlanabiliyor. Üç değişik yorumun hangisini tercih edeceğiniz sizin takdirinizde.

Dini değerlere saygılıysanız, olayları at gözüyle yorumlamamaya ve derinlemesine inceleyen bir insan iseniz, sözcü ve Cumhuriyet ekibinin yaptığı gibi, " el etek öpme dönemi başladı" yorumu asla yapamazsınız.

Çünkü el etek öpmenin anlamı ve eleştirildiği nokta, ehil olmayan insanların birilerine yalakalık yaparak makamlara oturmasına yöneliktir.

Somut örneğimizde ise, eski başkan yeni başkanın atama makamı değildir.