El cepte, ifadeye gidenlere yargı haddini bildirir
ALİ KARAHASANOĞLU
Yapmayın dedik. Etmeyin dedik.
Ne güzel, Cumhurbaşkanı'nın yoğunluğu had safhada, o boş vakit bulmadan, yediğiniz haltı düzeltin, "yanlış anlaşıldık"ın altını doldurun dedik..
"Bu fırsatı kaçırmayın, Erdoğan yurtdışında iken, Malezya, Endonezya, Pakistan'la belki sizin de kasanızı dolduracak anlaşmalar yapmak üzere, gece gündüz çalışır iken.. O yurda dönmeden, siz gerekli düzeltmeleri yapın" dedik..
'Sizi arkadan itekleyen Cumhuriyet'e güvenmeyin, Sözcü'ye güvenmeyin.. Yaptığınız yanlışı, kimse savunamaz" dedik..
Dinletemedik.
Cumhurbaşkanı, ya grup toplantısında, ya da AK Parti Büyük Kongresi'nde, ama mutlaka, size cevap; verecektir. Cumhurbaşkanı 'Eyyyy TÜSİAD' demeden, siz havayı biraz yumuşatın. Zaten sözleriniz yanlıştı. Bari sözlerinizi düzelterek, 'Eyyy' hitabına daha düşük tonda muhatap olun" dedik..
Dinletemedik.
Sonuç:
Baronlara hiçbir zaman eyvallah etmeyen Tayyip Erdoğan, yine eyvallah etmedi..
"Ey TÜSİAD" diye başladı..
TÜSİAD'cıları, yalanlar eşliğinde oluşturmak istedikleri algıları, yaptıklarına yapacaklarına bin pişman etti..
"3600'den 15 bin doların üzerine çıkan bir süreç var. Bu AK Parti iktidarının döneminde oldu. Siz ya hesap bilmiyorsunuz ya da hesabınız bozuk" diyerek, Türkiye'nin milli gelirindeki, AK Parti döneminde yaşanan artışa dikkat çekti..
Isı yalıtımcısı Orhan Turan mı cevap verir
Yoksa bankacı Ömer Aras mı
Yoksa yanlarına Sabancı Üniversitesi'nden Özgür Demirtaş'ı mı alırlar, yanına bir de Nobel ödüllü(!) Daron Acemoğlu'nu mu alırlar bilemem..
Buyursunlar, cevaplasınlar, TL bazında değil. Evet yanlış anlaşılmasın, TL bazında değil, dolar bazında, milli gelir 3,600'den, 15 bin dolara çıktı mı, çıkmadı mı
Devam ediyor sayın Erdoğan: "Milletin kaynaklarını, bir avuç komprador burjuvazinin zenginleşmesi için değil, tüm kesimlerin kalkınması ve refahı için kullandık."
Eyyy, Birgün'cüler. Eyy Cumhuriyet'in burjuva karşıtlığı ile ünlü emekçi yazarları..
Evrenselciler..
Bakın Erdoğan ne diyor, "komprador burjuvazi"ye nasıl engel olduğunu haykırıyor..
Haydi bakalım, karar verin: "Sermayeden mi yanasınız Yoksa komprador burjuvaziye rest çeken Erdoğan'dan mı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan lafını esirgemiyor.. "Morali bozuk olan vatandaşlarımız değil. Morali bozuk olan devlet hazinesini istedikleri gibi paylaşamayan TÜSİAD demirbaşlarıdır" diyor..
Haydi çıkıp cevaplayın bakalım TÜSİAD'çılar, "Devlet hazinesini istediğiniz gibi paylaşmak istediniz mi, istemediniz mi"
Bu ülkenin cumhurbaşkanı konuşuyor..
"Ülkenin cumhurbaşkanı" tanımlaması eksik kalır, "bu ülkenin 22 yıldır yönetimdeki bir numarası" demeliyiz.. Bildikleri ile, vakıf olduğu gerçeklerle bunu söylüyor..
Değdi mi ya, şimdi TÜSİAD'çılar
Rezil olacağınız bir çıkışı yaptınız.
Çağrılarımıza rağmen, bizi dinleyeceğinize, Sözcü ve Cumhuriyet'i dinlediniz.
Onlar da, ilk fırsatta sizleri terk etti.
Cumhuriyet gazetesi ardı ardına manşetler atmıştı. Sizin adınıza "Sistem Çöktü" demiş, yetinmemiş ertesi gün de, "TÜSİAD Aras'a sahip çıkacak" manşetleri ile adeta, size nasıl davranmanız gerektiği konusunda talimat vermeye kalkışmıştı..
Sözcü gazetesi de, açıklamalarınızı manşete taşımıştı..
Ama AK Parti'nin grup toplantısı öncesinde, yazılı açıklama ile kuyruğunuzu dik tutmaya çalıştığınız günün ertesinde, yani dünkü Cumhuriyet gazetesinde, açıklamanızı küçücük vermişti.. Sözcü ise, yazılı açıklamanızı, birinci sayfaya layık bile görmemişti..
Şimdi bakın, arkanıza..
Kim kaldı, arkanızda
Kaprisleri ile sabah-akşam kafa bulduğunuz, kendinize eğlence konusu edindiğiniz Ahmet Davutoğlu'nun gazetesi Karar var..
Bir de AK Parti'nin eskileri Bülent Arınç ile Hüseyin Çelik.
Bu iki isim de, TÜSİAD'ın alanlarının, siyasetçilere yönelikmiş gibi algı oluşturup, "Siyasiler sert eleştirilere katlanmalıdır" dediler.
Oysa TÜSİAD'ın hedefi, rapor hazırlayan bilirkişilerdi, soruşturma açan savcılardı, mahkumiyet kararı veren hakimlerdi.. Bunların hiçbirisi de, siyasetçi değildi..