DHKPC'lileri savunan Tanrıkulu, Gergerlioğlu özür dilemiyorlar!

DHKPC terör örgütünün, Çağlayan Adliyesi'ne ikinci saldırısı ve polise sıktığı kurşunlarla ilgili olarak, biz bekliyoruz ki, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu bir özür dilesin..

Bekliyoruz ki, bize Müslümanlık taslayan ama ateistlerin yönetiminde olduğu HDP'den milletvekilliğini kendisine yakıştıran Ö. Faruk Gergerlioğlu, bir özür dilesin..

"Biz, cezaevinde olan insanların mektuplarına aracılık ederek, asla onların örgüt üyeliklerine destek vermedik. Kendilerinin masum olduğunu sanıyorduk. 6 Şubat tarihli Çağlayan Adliyesi önündeki saldırı, onların masum olmadıklarını ispatladı. Son saldırı ile anladık ki, bu iki terörist lehine verdiğimiz soru önergeleri, yaptığımız açıklamalar, yaptığımız paylaşımlar, yanlışmış. Haksızmış. Bizi de kullanmışlar. Halkımızdan özür dileriz. Halkımız bizi affetsin. Ölen vatandaşımızın ailesi bizi affetsin.. Yaralı polislerimiz bizi affetsin. Mahcubuz. Bundan sonra, cezaevinden gelecek her mektubun sözcüsü olmayacağımıza, araştıracağımıza, sonra kamuoyu ile paylaşacağımıza söz veriyoruz.." desinler..

Ne gezer

DHKPC'li teröristler cezaevinde iken, "Gardiyan şöyle yapmış" deyip, soru önergesi veren..

"Mahkemeye duruşmaya giderken, cezaevi aracında jandarma böyle yapmış" deyip basın toplantısı düzenleyen....

Aynı terörist, duruşmaya götürülmeyip, cezaevinde ifadesi alınınca da, "Mahkemeye gidip, hakimin karşısında ifade vermesi insan hakkıdır. İnsan hakları çiğneniyor" diyen CHP'li vekil ile HDP"li vekil, yıllardır değişik tarihlerde savundukları bu iki terörist serbest kaldıklarında, gelip polise kurşun sıkınca..

"Tabanca taşımak haktır. Adliye'nin önüne tabanca ile gelmek haktır. Polise kurşun sıktılar diye, hemen vurulmaları yanlıştır" demelerini bekliyordum..

Neyse ki, bunu demediler.. Diyemediler..

Utandıklarını sanmıyorum..

Türkiye, eski Türkiye değil, bunu bildikleri için, teröristleri savunamadılar..

Yargıtay eski Yargıtay değil, bunu bildikleri için, o karalamayı yapamadılar..

Peki bir açıklama yaptılar mı

Sezgin Tanrıkulu, kendi sosyal medya hesabından, olaya yönelik bir açıklama yapmış.

Soru önergesinin örneğini sunmuş.

Soru önergesinin çarpıtıldığını iddia etmiş..

Vicdansız adam..

Terörist savunucusu CHP'li herif..

"DHKPC'li teröristleri kınıyorum. Lanetliyorum" desene.

"Bir tarihte mektuplarını doğru gibi kabul edip, onların terörist olmadıklarını sanıp, haksız yere cezaevinde olduklarını iddia etmiştim. Yanılmışım" desene..

Bunları itiraf etmesini beklediğimiz vicdansız adam, dünkü paylaşımında şöyle diyor:

"Alçak troll hesaplar ve alçaklıkta sınır tanımayan, 'Basın organı' diye geçinenler şahsımı hedef olarak ortaya koyuyor."

"Alçak troller" ha..

"Alçaklıkta sınır tanımayan" ha..

"Basın organı geçinenler" ha..

Bunların hepsi sana daha çok yakışmıyor mu, Sezgin efendi..

Bir de tehdit ediyor..

Avukat ya..

"Tehdit ederim, korkuturum" diye düşünüyor.

Dava açmakla tehdit edip, insanları korkutmaya kalkışıyor.. (Okurlarımız lütfen, bu adamın teröristseverliğinden etkilenip, küfürlü paylaşım yapmasınlar.. Küfür bize yakışmaz.. O teröristsever de olsa, biz küfür etmeyelim.)

Polise kurşun sıkan DHKPC'li teröristlere söylemediklerini, Sezgin efendi gazetecilere söylemeye kalkıyor.

Sezgin Tanrıkulu böylesine ilkesiz ve riyakarca tavır sergilerken..

Sözümona bir de dindarlık taslayan, ama ateistlerinmarksistlerin yönetiminde olduğu partiden milletvekili olan Faruk Gergerliğlu ise, konuya hiç değinmemiş bile..

"Ben uçuyorum, Azerbaycan'a" diyerek.

Ortalıktan toz olmuş;

Ne imiş

Azerbaycan'daki seçimi izleyecekmiş..

Vicdansız herif.

Senin savunduğun iki terörist, polise kurşun sıktı..