Deizmi önlersek limonun tanesi 5 TL olur
Ali Karahasanoğlu
Okurların değerlendirmelerini önemserim.
Bazen yaptığımız hataları bize hatırlatırlar.
Bazen değişik açıdan olaylara yaklaşmak gerektiği uyarısını yaparlar.
Olayların arka planında neler olabileceğinin ipuçlarını aktarıp ufkumuzu açarlar.
Bu sebeple, çok iddialı söylemeyeyim ama. Yeniakit.com.tr'de yazılarımın altındaki tüm yorumları okurum. Ki bunların çoğu da eleştirel ve karşı görüş mensubu okurların yaptığı yorumlardır.
Kendi hesabıma almam gereken bir ders varsa almaya çalışırım.
Bu çerçevede dünkü "Tövbe tövbe… Halk deist oluyor, nerdesiniz Saadetliler" başlıklı yazıma gelen, internet sitesindeki yorumlarını da okudum.
"Cami ve hutbe üzerine" rumuzu ile yazan bir okurumuz, şöyle diyor: "14 yaşından beri cumalari camide kılmaya çalışırım. Bir memur olarak, bu her zaman mümkün olmuyordu, ama vakit kıldığım gibi, bazen cumalari da kurumun mescidinde kılıyordum. Fakat son yıllarda artık emekli olmama rağmen, Cuma'ya camiye gitmeyi istemez oldum. Sanki hep hutbelerde siyaset izi var. Ayrıca daha önce namaz kılınırdı, hutbede isteyen katılır, isteyen giderdi. Ama baktılar ki herkes namazdan sonra kaçıyor. Hutbeyi öne aldılar."
Okurumuzun yorumu daha devam ediyor.
Ama ben burada takılıp kalıyorum.
Niye
Çünkü okurumuz, kendisini farklı şekilde tanıtıyor.
Tıpkı başörtü yasakçılarının, " biz de Müslümanız, benim annem de başörtülü" diyerek, sergiledikleri zulmü, aslında yanlış bir şey olmadığını ispat etme gayretlerindeki gibi bu okurumuz da, kendisini "çok küçük yaşlardan itibaren istikrarlı ve düzenli namaz kılan birisi" gibi gösterip, ardından da yalan söylediğini ifşa ediyor. Nasıl mı
Eskiden cuma namazlarında, önce namaz kılınırmış, sonra hutbe okunuyormuş.
Yeni dönemde, okurumuz açıkça belirtmiyor ama, ak Parti döneminde demeye getiriyor. Bakmışlar ki, millet farz'ı kıldıktan sonra, hutbeyi dinlemeden gidiyor. Çünkü Ak Parti döneminde hutbede siyaset yapılıyor. Hutbe ile farzı yer değiştirmişler.
Okurumuz bunu iddia ediyor.
Okurumuz ile birebir diyalog halinde olsaydık şöyle sorardım: "Siz bayram namazı ile cuma namazını birbirine karıştırıyor olmayasınız"
Öyle ya. Bayram namazında önce namaz kılınır, sonra hutbe okunur. Cuma namazlarında ise önce hutbe okunur sonra farz olan iki rekat namaz kılınır.
Ben şahsen, 1973 yılından beri, cuma namazlarımı camide veya gazete mescidinde kılan birisi olarak, okurumuzun iddia ettiği şekilde bir değişikliğe gidildiğini görmedim.
Okurumuz büyük ihtimalle, yılda iki kere kıldığı bayram namazı ile, arada sırada gittiği cuma namazını birbirine karıştırmış. "Arada sırada cuma namazına giderim" demekten de çekinmiş, "14 yaşından beri, hem de vakit namazlarını bile kılan birisi" gibi kendisini göstermeye çalışmış.
Niye yalan söylüyoruz ki. Niye "AK PARTİ'ye laf çakacağız" diye gerçekleri çarpıtmaya çalışıyoruz ki.
Dürüst olalım, yorumlarımızı dürüstçe yapalım. Bizler de alacağımız bir ders varsa onu alalım.
Bir başka okurumuz, aynı yazıma bu yorumun hemen altında "dikkat dikkat, bir adet limon 25 TL olmuş" yorumunda bulunmuş. Ben toplumun deist yapılmaya çalışıldığına yönelik uyarılarımı yapıp, saadet partisinin ittifak ortağı tarafından deizme nasıl çanak tutulduğunu yazıyorum.
Okurumuz, bir adet limonun 25 TL olduğundan bahsediyor.
Yani sebze-meyve vesairde yaşanan enflasyonu hatırlatmaya çalışıyor.
"Boş ver deizmi" diyor.
Oysa limonun tanesinin 25 TL olmasının, toplumu deizme yöneltmekle çok yakın ilgisi var.
Nasıl mı
Okurumuza ve onun şahsında bütün benzer şikayeti yapan kardeşlerimize sorayım.
Dört sene önce 25 TL'den satın aldığımız patatesin, bugün kilosu kaç lira
Daha dün internet sitelerinin hemen tamamında bir çiftçinin (aynı zamanda CHP'nin Aydıncık ilçe başkanı olduğu da belirtiliyor) kamyon dolusu patatesi sokağın ortasında yere döktüğüne ilişkin haber yayınlanmıştı.