"Darbe"ye "devrim" diyenlere son tokat geliyor!

27 Mayıs darbesinin, dün yıldönümü idi..

Sandıktan çıkan neticeyi, silah zoru ile by-pass eden darbeciler, bir de utanmadan, seçilmiş insanları astılar..

Yetinmediler.. Yaptıkları darbeyi, bu ülkenin hukuk fakültelerinin salonlarında hala ismi bulunan sözde profesörlere "meşrudur" fetvası verdirdiler..

Abartmıyorum.

Çarpıtmıyorum.

Sıddık Sami Onar, 27 Mayıs darbesine onay veren, hukuka uygun olduğunu öne süren ve bugün dahi İstanbul Üniversitesi'nin salonlarında ismi tabelalara yazılı olan bir darbeseverdir..

Sıddık Sami Onar gibi, daha nice profesörler var..

Her birinden darbeye verdikleri destek sebebi ile hesap sorulmadığı için.

En azından, devletin kurumlarında isimleri kazınıp çöpe atılmadığı için..

27 Mayıs darbesinden destek alan sonraki nesildeki darbeci kafalılar da..

Hem o darbeyi "Hürriyet ve Anayasa Bayramı" adı ile kutlatmışlar..

Hem de, sandıktan çıkan seçilmişlere, "Halkın istediklerini yapmaya kalkarsanız, sonunuz böyle olur" tehdidi yapmaları için malzeme olarak kullanmalarını sağlamışlar..

Somut örneğini vereyim..

27 Mayıs darbesinden hemen sonra darbeciler tarafından Kurucu Meclis'e seçilerek ödüllendirilmesinin karşılığı olarak..

Önceki yıllarda Necmeddin Erbakan hocayı.

2010'lu yıllarda da Tayyip Erdoğan'ı, "Sonunuz Menderes gibi olur" tehdidi ile, halkın isteklerini gerçekleştirmemeleri konusunda tehdit etmiştir..

Nasıl bir ülkede yaşıyoruz, nasıl ahlaksızların elinde ülke esir olmuş, görüyor musunuz..

27 Mayıs darbe midir

Darbedir..

Darbe suç mudur

Suçtur..

Peki Cumhuriyet gazetesi, dünkü nüshasında dahi, nasıl olur da, "devrim" olarak nitelendirilebilinir

Ben şu an, herhangi bir suç olan fiili, "devrim" olarak anlatırsam..

Bu bir suç değil midir

Aktüel konulardan örnek verelim.

O kesim, asla kabul edilemez bir suç olarak nitelendirdikleri için, aslında her suç için aynı tanımı yapmaları gerektiğini kendilerinin gözlerine sokmak için, sürekli dillendirilen bir cinayet üzerinden örnekleyelim..

Sinan Ateş'in öldürülmesi bir cinayet midir

Cinayettir.

Öldürülmesi suç mudur

Suçtur..

Suç olduğunda hiç kimsenin tereddüdü olmayan bu fiil için, bir manyak çıkıp da, "Sinan Ateş'in öldürülmesi devrimdir" derse..

O kişi hakkında dava açılmaz mı

Herkes, bu kişiyi kınamaz mı

Suçu övdüğünü bunun da suç olduğunu belirterek, herkes o sözleri sarfeden kişinin cezaevine konulması gerektiğini söylemez mi

Beyler, kimse aklımızla alay etmesin..

27 Mayıs darbesi, Sinan Ateş cinayetinden çok daha ağır bir suçtur..

Çok daha vahim bir suçtur..

"27 Mayıs" için "devrim" diyenler de, ahlaksızdırlar, sahtekardırlar, cezaevine konulup, yıllarca orada kalması gereken vicdan yoksunu kişilerdir..

Şu ifadelere bakar mısınız.

Cumhuriyet gazetesinin tepesindeki Alev Coşkun yazıyor:

"27 Mayıs hareketinin 64. yılındayız."

Darbe diyemiyor..

"Hareket" diyor..

Devam ediyor:

"27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbeleriyle karıştırılmamalıdır."

28 Şubat'ı hiç anmadığı için, siz anlıyorsunuz onun, nasıl bir riyakar kafaya sahip olduğunu..

12 Eylül'e karşı imiş gibi oluşturmak istediği algının dahi, nasıl bir sahtekarlık ürünü olduğunu, son anayasa tartışmalarından çok iyi biliyoruz..

12 Eylül anayasası değiştirilmesin diye, "Bu meclis Anayasa yapamaz" diyenlerin buluştuğu gazetenin en tepesindeki bu isim, 27 Mayıs ile 12 Eylül'ü birbirine karıştırmayın diyor..

Neyini karıştırmayacağız

27 Mayıs'ı da, darbeci kafa yaptı..

12 Eylül'ü de, darbeci kafa yaptı..

27 Mayıs'ı da şakşaklayan sahtekarlar çıktı..

12 Eylül'ü de öven ahlaksızlar çıktı..

Bugün dahi, "12 Eylül anayasasını değiştirtmeyiz" diyenler, aslında gerçek kanaatlerini de ispatlamış olmuyorlar mı

Neymiş, "12 Mart ve 12 Eylül darbeleri emir komuta zinciri içinde üst düzey komutanlar tarafından ve NATO'nun destekleriyle gerçekleştirildi."