CHP'li başkana, küfürcüleri mi, yoksa zinacıyı mı yollayalım

Dokuz ay önce Kemalist teğmenlerin, Atatürk düşmanı diye gösterdikleri üç teğmene saldırılarını "hadlerini bildirdiler" diye manşet atmışlardı. "İşte Atatürk ordusu" diyorlardı.

Namaz kılan teğmen arkadaşlarına kumpas kuran, sinkaflı küfür eden teğmenleri böyle övüp Türk Silahlı Kuvvetlerindeki bu teğmenlerin sayısının artmasının gerektiğini belirtiyorlardı.

İki hafta önce de, yine Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içindeki bir garip mi garip olay haberleştiriliyordu.

Bir tuğgeneral; kendisi evli.

Bir kadın subay.

O da evli.

Aralarında ilişki varmış. Önce el sıkışmışlar. Sonra başka başka yerlere sıkmışlar. Sonrasında iş artık çığırından çıkmış.

Kemalist gazeteler manşet attılar.

"Jandarmada tuğgeneral'in evli subaya aşkı."

Gelelim askeriye eksenli son habere..

Dünkü Sözcü gazetesinin manşeti:

"Atatürk Türkiyesi bu olayı da gördü"

Teğmen arkadaşlarına sinkaflı küfür edenler için, eleştiriyi bir kenara bırakın bir de "kahramanlarımız" diye övgüde bulunanlar.

Kendisi evli olduğu halde emri altındaki evli kadın subayla gayrimeşru ahlaksız birliktelik yaşayan general için, olumsuz ifadeyi boşverin, bir de "aşk" kelimeleriyle süslü güzellemeler yapanlar.

Şimdi iddiaya göre, Sinop belediye başkanının eşinin elini sıkmayan iki subay için şu başlığı attılar:

"Atatürk Türkiyesi bu olayı da gördü"

Bunların arzuladıkları Türkiye'de, iki cümlenizin birisinde annelere o. diyeceksiniz, erkeklere pezevenk diyeceksiniz, teğmen arkadaşlarınıza o çocuğu diyeceksiniz.

O zaman el üstünde tutulursunuz.

Emriniz altındaki kadın subaya asılacaksınız. Gayrimeşru ilişki içerisine gireceksiniz.

Yaptığınız aşk olacak..

Ama Doğrudur yanlıştır bilemem,

Rize'nin Pazar ilçesinde düzenlenen festivalin protokolünde, üç jandarma subayı, Belediye Başkanı Metin Gürbüz'ün eşi Özlem Gürbüz'ün elini sıkmadı diye..

"Atatürk Türkiyesi bu olayı da gördü" başlığını atacaksınız.

Altına da devam edeceksiniz:

"Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, önceki gün eşi Özlem Gürbüz ile birlikte Rize'nin Pazar ilçesinde bir festivale katıldı. Festival sırasında 4 jandarma subayı da protokolün olduğu bölüme geldi. Subaylardan biri Belediye Başkanı Gürbüz ve eşinin elini sıkıp 'Hoşgeldiniz'' derken diğer üçü başkanın elini sıkıp, eşininkini sıkmadı. Biri de elini geri çekti ve Özlem Gürbüz'ün eli havada kaldı."

Dersiniz ki askeriyenin resmi görevi çerçevesinde yapılan bir resmi toplantı var.

Festival falan değil..

Vatan savunması için, savaşta nasıl hareket edileceğine dair askeri bir toplantı var.

O toplantıda, görevin gereği olarak katılımcıların mutlaka birbirlerinin ellerini sıkmaları gerekiyor.

Ama eleştirilen o üç subay, görevlerinin gereğini yerine getirmiyorlar.

Yok böyle bir şey..

Linç edinmek istenen subaylar o festivale hiç katılmasaydılar, kim ne diyebilirdi.

O festivalin, subayların görevleri ile direkt bir ilgisi var mı..

Yok!

O zaman, afedersiniz ama, subaylar sizin eşinizin elini sıkma memuru mu

Ki, "eşimin elini sıkmadılar" diye ter ter tepinen CHP'li başkan ve onun avanesi..

Kıyameti kopartıyor, Sözcü de tepinenleri haklıymış gibi manşete taşıyorlar.

Sözcü'nün Kemalist teğmenler diyerekten öve öve bitiremediği subayların WhatsApp yazışmalarından birkaç örnek sunayım.

CHP Sinop Belediye başkanı, "benim eşime niye sıkmadılar" diye tepinirken.

Belki de bu teğmenlerin aktaracağım küfürlerini, eşinin huzurunda dinlemeye bayılacaktır.

Tuzla Piyade Okulu'ndaki küfürbaz teğmenlerin yazışmalarından bir kısmını aktarıyorum:

"Benim kuzenim TSK'dan kadın albay, eşimin ablası da kadın yarbay rütbesiyle emekliye ayrıldı. Bu ülke Ordunun siyasallaşmasından çok çekti. Bir TSK mensubunun bir kadınla medenice tokalaşmaması çok düşündürücü. Eşim de ben de çok üzgünüz ve bu olaydan dolayı da kaygılandık.