Bizim olmazsa, kimseye yar olmayacak!

ALİ KARAHASANOĞLU

Tekil olaylardan yola çıkarak, genelleme yapmaktan hoşlanmam..

Her partide yanlış yapanlar, doğru yapanlar vardır düşüncesindeyim..

Kötü insanların bile, zaman zaman vicdanlı hareket edebileceklerine inanırım..

Ama öyle somut örneklerle karşılaşıyoruz ki..

İnsanı, bu doğru tavırdan vazgeçirtiyorlar..

CHP demek, gasp demektir.

CHP demek, yavuz hırsızlık demektir..

CHP demek, utanmazlık demektir.

CHP demek, yalan demektir. Sahtekarlık demektir..

Siz devamını getirin..

Bunu demeye bizi mecbur bırakıyorlar..

Niçin kızıyorum Niçin doğru olmadığını söylediğim halde, böyle genelleme yapıyorum.

Bir haftadır, CHP'li Selçuk Belediyesi'nin sergilediği yalan dolu, tehdit dolu, sahtekarlık dolu açıklamaları sebebi ile..

Bu açıklamalara, CHP yönetimi ve ekibinin koro halinde katılması sebebi ile.

Bir tanesi bile, "Biz ne yaptığımızın farkında mıyız Resmen bir başkasının malına çökmeyi savunuyoruz.. Böyle bir adalet anlayışı olamaz" demiyor..

Olay ne

Selçuk ilçesinde, Meryem Ana evi Müzesi varmış. Buraya gelenlerin araçlarını park edebileceği bir alan varmış.. Yıllardır Selçuk Belediyesi bu alanı fiilen kullanıyormuş..

Şimdi Milli Parklar çerçevesinde, Tarım Bakanlığı, "Süre doldu.. Yenilemek istemiyoruz. Kanuni olarak da yenilememiz mümkün değil" bildirimi yapmış.

Muhatap Selçuk Belediyesi ise, yukarıda CHP için yaptığımız tespitleri haklı çıkartacak şekilde..

"Meryem Ana Evi'ne dokunma, Ekmeğimle oynama." sloganı atıyor..

"Bizim olan bizim kalacak." diyor..

Nerden sizin oluyor

Tapusu sizin ise, zaten kimse sizin mülkiyetinize karışamaz..

İsterseniz park olarak, isterseniz piknik alanı olarak kullanırsınız.. İsterseniz de boş olarak tutarsınız.

"Keyfimin kahyası mısın. Ben boş tutacağım" bile dersiniz..

Ama mülkiyet sizin değil ise, "bizim olan bizim kalacak" nasıl diyebilirsiniz

Rica edersiniz, "Biraz daha süreyi uzatsanız, çok iyi olur." dersiniz..

Talep edersiniz..

Alternatif bir çıkış yolu var mı, zorlarsınız..

Nerdee

Yavuz hırsız, mal sahibini bastırırmış.

Bunlar da, gasp etmişler.. Şimdi mal sahibini suçluyorlar..

Hatta daha vahimi..

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, tıpkı kadın cinayetlerine imza atan külhanbeyi eşler gibi..

"Bizim olan bizim kalacak. Kalmıyorsa da kimseye yar etmeyecek efes Selçuk halkı..' diye tehdit savuruyor..

"Ya benimsin, ya kara toprağın" zihniyetinin nerede filizlendiğini görüyor musunuz

İşlerine gelince, tehditin de, öldürmenin de, yok etmenin de, zarar vermenin de en kralını tehditvari şekilde nasıl dillendirdiklerini görüyorsunuz, değil mi

Biz yine de alttan alıyoruz..

Kadın bu kadar külhanbeyi konuşunca..

Tereddüt ediyorum..

Acaba gerçekten, park alanı belediyenin de.

Ne bileyim, belki intifa hakkı vardır, belki üzerinde bir başka hakkı vardır da, AK Parti iktidarı bu alanı elinden mi almak istiyor diye, şüpheleniyorum..

Hele hele..

Başkan Sengel, "CHP'li belediyeler olarak dört bir yandan kuşatılmış durumdayız" açıklamasını yapıp, ardından da..

Nebil Özgentürk'e..

Cahit Berkay'a..

Sunay Akın'a..

Orhan Aydın'a..

Levent Üzümcü'ye..

Açıklama yaptırıp, "adalet gereği, hak, hukuk gereği otoparkın belediyede kalması gerektiği"ni video çekimleri yaptırarak söylettirince.

Tamam bu adamların tamamı AK parti düşmanı. Ama kendilerini riske de atmamaları lazım. Belki de biz yanılıyoruz" diye şüphelerim artarken..