Bilim Kurulu üyesi idi.. Ve şu sözü ile safını belli edip, kendisini tanıtmıştı: "Singapur olma şansımızı kaybettik. Bundan sonra tüm enerjimizi İtalya olmamak için harcamalıyız."
Korona dönemindeyiz..
Tüm dünyayı sarsan o hastalığın yayılması döneminde, bugün dahi hangi sebeple salgından az etkilendiği bilimsel olarak açıklanamamış olan Singapur gibi olamadığımızı hatırlatıp, ilk aylarından itibaren yoğun ölümlerin yaşandığı ve sağlık sisteminin çöküşün eşiğine geldiği İtalya'yla Türkiye'yi kıyaslamıştı..
O tarihte itiraz etmiştik, "Kovid salgınında çok çok az ölüm yaşanan Singapur olamamışız, doğru. Ama Singapur olamadık diye de.. Çok aşırı ölümlerin yaşandığı İtalya ile Türkiye'yi birarada zikrederek karamsarlık aşılamanın ne alemi var O iki ülkenin arasında çok farklı ülkeler de var" eleştirisini getirmiştik..
Sonuçta da, tıp profesörü Alpay Azap'ın dediği değil, bizim öngörümüz doğru çıkmıştı.
İtalya olmadık. İtalya'daki kadar çok insanımızı kaybetmedik.
Singapur ile İtalya arasındaki orta yerlerde vefat sayısı ile, covid salgınını tamamladık.
Şimdi o Alpay Azap, Türk Tabipleri Birliği'ne başkan olmuş..
Şebnem Korur Fincancı gitmiş.
Alpay Azap gelmiş.
Bir şey değişmiş mi
Hiç sanmıyorum..
Aynı ideolojik bakış.. Aynı tek bakış açısı..
Bilimsellik adı altında, at gözlüğü ile olayları yorumlama..
Alpay Azap'ta da, Şebnem Korur Fincancı'nın devamı olarak, huzurlarımızda..
Temelsiz, dayanaksız, tamamen tahminle yapmıyorum bu tespiti..
3 sene önceki açıklamalarla, bir önyargının esiri olarak söylemiyorum, bunları..
Alpay Azap'ta bir değişiklik var mı diye, sosyal medya hesabına baktım.
Aman Allah'ım.
Bu ne körlük. Ne militanca taraftarlık.. Ne önyargı. Ne öğretilmişin dışında, hiçbir şeyi bilmeyen, araştırmayan, görmeyen dar bakış açısı..
Yakın tarihten başlıyorum..
"Ermeni soykırımı" iftirası ile bu millete hakaret eden Açık Radyo'nun son vukuatı, RTÜK tarafından kapatılmasına yol açtı..
Bir radyo.. Ermenilerin bu ülkeye bir iftirası.. Ve bir doktor..
Ne işin var senin bu topta
Olaylara ideolojik bağnazlıkla yaklaşırsanız, topun tam merkezindesiniz demektir..
Türk Tabipleri Birliği paylaşmış, Alpay Azap da çevresine yaymış:
"Açık Radyo'nun Yayın Lisansının İptal Edilmesi Basın Özgürlüğüne ve Halkın Haber Alma Hakkına Müdahale Olduğu Gibi Halk Sağlığına da Zararlıdır"
Haydi bakalım, bir profesör olan Alpay Azap, Bozkurt işareti yaptı diye, bir futbolcumuza iki maç men cezası verildiği günlerde, bana çıkıp anlatsın, "Ermeniler soykırıma uğradı" iftirasının atılmasının cezası ne olmalı idi
Ki, daha önce de onlarca cezası bulunan bir radyo o..
Geçelim..
5 Temmuz Başbağlar Katliamı ile ilgili tek bir açıklama, tek bir paylaşımı yok, Alpay Azap'ın..
Biliyorum, "Mecbur mu paylaşım yapmaya. Bir doktor, bir köydeki katliamın yıldönümünü takip edip, onun kınamasını yapmaya mecbur mu" diyeceksiniz..
Bu savunmaya itirazım yok..
Ama..
4 Temmuz'da Cumhuriyet yazarı bir doktor olan Erdal Atabek'in ölümünü anıp.. Haydi ona da itiraz etmeyelim. Cumhuriyet gibi ideolojik bir gazetenin yazarı da olsa, meslektaşıdır, ölümünü ansın..
Ama affedersiniz abi..
Türk Tabipleri Birliği yayınlamış olsa da..
Şu ahlaksızca iftiraların bulunduğu, Sivas halkına apaçık iftiraların bulunduğu açıklamayı, bir profesör nasıl paylaşır:
"Gerici katil sürüsünün" diye başlamışlar..
Kim bu gerici ve katil ve sürüsü
Çıkın söyleyin, ahlaksızlık yapmayın..
Bu ülkenin halkına küfretmeyin..
Bir kişinin çıkardığı yangın üzerinden, Sivas halkına "katil sürüsü" demeye ne hakkınız var
"Katil sürüsü" diye..
Oteli yakanı kastetmedikleri, açıklamanın hemen devamından anlaşılıyor:
"Sadece katilleri değil katliam ortamını yaratanları, buna göz yumanları, katilleri affedenleri unutmadık, aklımızda."
Ahlaksızlığa bakın..
Açık açık söylesenize..
Kim kimi affetmiş, vicdansızlar
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a gönderme yapıyorsunuz, değil mi
81 yaşında, 30 yıl cezaevinde kalmış, ama otelin yakılması ile ilgili kendisine tek bir eylem isnat edilememiş kişiyi, sağlık koşulları sebebi ile.. Ki, onun için de sizin meslektaşlarınız rapor vermiş..