Ak Parti'yi eleştirenlere soruyorum: Bir yandan devletten FETÖ tasfiye edildi Bir yandan da FETÖ'nün haksız olarak dini istismar yoluyla sahiplendiği mallar devlete geçirildi. Bu ikisi yapılırken siz nerede duruyordunuz

Sadece sormayayım, belli ipuçlarıyla başlıklar halinde bilgileri de vereyim..

Akın İpek'in patronluğundaki onlarca şirkete ve Bugün Gazetesi ile Bugün TV'ye el konulduğunda CHP'liler koşa koşa FETÖ'cülere desteğe gittiler..

CHP'liler derken soyut kalmasın, adlarını ve soyadlarını da verelim.

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan başlamak üzere Mahmut Tanal'lar ve daha nice CHP milletvekilleri.

Akit Gazetesinin kuruluşundan bu yana 31 yıl geçmiş.

Ben bir tane CHP milletvekilini Akit'in kapısından içeri girdiğini görmedim.

Ama o CHP milletvekillerinin, FETÖ'cü Akın İpek'in televizyonuna ve gazetesine, terör örgütüne destek sağlamaktan dolayı el konulduğunda, dayanışma için onların yanına gittiklerini tüm Türkiye gördü.

Dahasını söyleyeyim, Akın İpek'in mal varlığına devlet el koyduğunda, Sözcü Gazetesi manşetten verdiği haberde "basın kartına kan değdi" diye yazmıştı.

Haberin içinde anlatılan neydi FETÖ terör örgütünün yayın organı Bugün Gazetesine kayyum ataması yapıldığında, "basın susturulmak isteniyor" diyerek direnen FETÖ muhabirleriyle yaşanan itiş kakış sırasında, bir muhabirin arkasına saklanmaya çalıştığı sarı basın kartının, küçük yaralanma neticesi kan ile lekelenmesi.

O tarihte yaşanılanları bugün çok daha iyi değerlendirebiliyoruz.

Akın İpek'e yapılacak bir tebligat için İstanbul Boğazı'na nazır yalıya giden devletin memurları, orada anne Melek İpek'le karşılaşmışlardı.

O tarihlerde kimse sormuyordu, "Melek Hanım bu yalı kaç liralık bir taşınmaz Siz burayı kaç yılda, ne kadar vergi ödeyerek kazandınız Bu yalının sizin tarafınızdan sahiplenilmesinde milletin zekat adı altında yaptığı yardımların etkisi var mıdır FETÖ'cülerin ev toplantılarında topladıkları altınların bu yalının alınmasında kullanıldığı doğru mudur"

Gerçi bugün de yine, kimse bunları sormuyor..

Ama biz, o tarihte de sorduk, bugün de sorularımızı yineleyelim..

TMSF iki gün önce açıkladı

İstanbul boğazına nazır, Akın İpek patronluğundaki şirket adına kayıtlı yalı, 750 milyon TL tahmini değerle açık artırmayla satışa çıkarılmış.

CHP'ye kalsa bu yalıya el konulması kanunsuzdu.

Cumhuriyet Gazetesine Sözcü gazetesine bakarsanız Akın İpek medya patronuydu. Ak Parti iktidarına muhalif olduğu için Akın İpek'in gazetesine televizyonuna el konuluyordu.

Hatta şunu bile yazdılar..

Şimdilik FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle Akın İpek'in gazetesine el konuluyor. Sessiz kalırsak yarın diğer bütün muhalif gazetelere de el konulacak.

Bunu iddia eden sahtekarlar bugün utanıyorlar mı acaba

Aslında bana sorarsanız 27 Mayıs darbesini savunan gazeteler, hâlâ sandıktan çıkan siyasi iktidara sopa tehdidinde bulunan televizyonlar el konulmayı çoktan hak ediyorlar.

Ama ne yaparsınız..

Ülkenin çivisi çıkmış..

Terör örgütü mensuplarının gazetesine el konulduğunda bile ona sahip çıkan ana muhalefet partisi liderleri oluyor.

Onlar sahip çıktığı içindir ki dokuz yıldır 750 milyon TL'lik o yalı satılamıyordu.

CHP'nin verdiği destekten güçlenerek Akın İpek defalarca dava açtı..

Her birinde haksız çıktı.

Nasıl haksız çıkmasın ki..

Adamın dediği şu: Ben yakın tarihe kadar davetiye-kartpostal basan kendi halinde bir matbaacıydım. 2006'lardan sonra bu mal varlığını edindim..

Bakıyorsunuz mal varlığına.. Sadece İstanbul Boğazı'ndaki yalı 750 milyon TL..

Ve Akın İpek davaları kaybediyor.

Davaları kaybediyor da zannetmeyin açlık içinde yaşıyor.

2014'ten bu yana bir günlüğüne gittiği Londra'da kraldan daha zengin bir hayat yaşıyor..

İfademi soyut bir değerlendirme olarak görmeyin.

Gerçekten de yapılan bir araştırmada Akın İpek'in mal varlığı İngiltere kralından daha fazla çıkmış.

İstanbul Boğazı'ndaki 750 milyonluk yalıyı bu hesapta hiç saymamışlar bile.