Dar gelirli insanlardan bahseden soldan çarklı medya koşun.
Millet aç, bir avuç zengin gününü gün ediyor başlıkları atan ulusalcı medya koş..
Maliye Bakanlığı yeni bir düzenlemenin eşiğinde.
Nasıl ki aylık 100.000 TL, yıllık 1.200.000 TL limitli kredi kartı kullananlara, aylık 65 TL, yıllık 750 liralık katkı payını tefe koydunuz çaldınız.
Vatandaşı soyuyorlar dediniz.
100.000 TL limitli aylık kredi kartı kullanan kaymak tabakayı, dar gelirli vatandaş gibi gösterdiniz, düzenleme teklifini şimdilik iptal ettirdiniz.
Aynı şekilde; Maliye Bakanlığının yeni çalışmasını da tefe koyun, çalın..
"Vatandaşa zulüm ediyorlar, sülük gibi emiyorlar" başlıklarını atın ve iptal ettirin.
Maliye Bakanlığının yeni çalışmasının ne olduğunu mu merak ediyorsunuz.
Efendim vergi denetimleri sırasında çarpıcı rakamlara ulaşılmış.. Vergi denetimleri sırasında 32 dairesi olup, vergi beyan etmeyene de rastlanmış.
Bu duruma Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek tepki göstermiş: "32 dairesi olan bir kişinin vergi kaydı yok. 65 milyon liraya lüks araç alan kişi gelirini açıklayamıyor. Kuyumcular, avukatlar ortalama 16 bin, doktorlar aylık 28 bin lira aylık gelir beyan ediyor."
Maliye Bakanının bu açıklamasına karşı, siz de; "32 dairesi olup da vergi kaydı bile bulunmayan, 65 milyon TL'ye lüks araç aldığı halde gelirini açıklayamayanlar, 16.000 TL ortalama vergi beyan eden kuyumcular, avukatlar, '28.000 TL aylık gelirim var' diyen doktorlar şimdi yandı" diyorsanız..
Ben hatırlatayım..
Hiçbir şeycik olmaz.
Sözcü gazetesi hemen bir manşet atar: Vatandaşın gelirine göz diktiler
Birgün gazetesi başlığı koyar: Hükümet beceriksizliğini vatandaşı sülük gibi emerek kapatacak.
Cumhuriyet geri kalır mı: Vatandaşa maliye baskısı.
Milli Gazete, "CHP ile boşuna mı ittifak yaptık. Âma ile yatan, şaşı kalkar" deyip, o da koroya katılır: "Hükümet faiz açığını, vatandaştan çıkarmaya kalkıyor"..
Emin olun Yeni Asya da koşup gelecektir Said Nursi'den utanmadan şu başlığı atacaktır: "Hukuk olmazsa adalet olmaz adalet olmazsa gariban vatandaşın 32 dairesine göz dikerler"..
Abartmıyorum.
100.000 liralık aylık limiti olan kredi kartı sahiplerine aylık 65 TL'lik katkı payı üzerinden vatandaşa zulüm başlıkları atanlar. Emekliyi sülük gibi sömürüyorlar diyenler.. ve en sonunda o düzenleme teklifini geri çektirtenler..
Bu başlıkları da atacaklardır.
"32 dairesi varsa sana ne" diyeceklerdir.
"65 milyon liralık lüks araca bindi diye, sizin ülkeyi yönetmedeki beceriksizliğinizin ortaya çıkardığı bütçe açığını kapatmak zorunda mı" diyeceklerdir.
Toplumun en zengin kesimine getirilen aylık 65 TL'lik katkı payını, sahtekarlıkla nasıl ertelettiyseler.
Zenginlerin kullandığı bir karta getirilen yükümlülüğü, vatandaşa getirilmiş bir ek vergi gibi nasıl gösterdiyseler.
Şimdi de 65 milyon liralık lüks aracı bulunan kişinin üzerine gidilip, vergi mükellefi yapılması için atılan adıma karşı çıkacaklar ve "vatandaşa vergi zulmü" diyerek algı oluşturacaklar.
Avukatların ortalama 16.000 TL vergi tahakkukları da gerçekten Türkiye için ibret verici.
Sokaklara çıkıp yürüyüş yapanlar.
İkinci baroyu kurdurmayız diyenler.
Anayasa değişikliği yapmayız diyenler.
Başkanlık sistemine geçilemez, izin vermeyiz diyenler.
Osman Kavala'yı bırakın Selahattin Demirtaş'ı tahliye edin diyenler.
Diyanet İşleri Başkanı için Ortaçağ kafası diye hakaret edenler.
Meğerse resmen vergi kaçırıyorlarmış.
Yoksa bir avukatın sadece bir dosyanın asgari maktu vekalet ücreti 20.000 TL'ye yaklaşmışken. Nasıl olur da 16.000 TL vergi tahakkuku yaptırabilir
Anayasayı değiştiremezsiniz diye posta koyarken, başkanlık sistemine geçemezsiniz diye seçilmiş siyasi iktidara efelenirken, havalar müthiş.
Ama vergi ödemeye gelince, "kazanamıyoruz ki ödeyelim"