27 Mayıs darbesine övgü düzen alçaklar!
ALİ KARAHASANOĞLU
Sol kafa, "Benim teröristim iyidir, benim darbecim iyidir, benim katilim iyidir" demeye devam ediyor..
Son örneği, 27 Mayıs darbecilerine yaptıkları övme..
"Durun ya, bir durun.. Ekrem İmamoğlu hakkında bir mahkumiyet kararı yok ki. Mahkumiyet verilirse, o zaman konuşursunuz" diyenler..
Prensip olarak doğru söylüyor gibi görünüyorlar.
Gerçekten, masumiyet kuralı gereği, hakkında iddialar kesinleşinceye kadar, kimseye suçlu muamelesi yapılması doğru değildir..
Ama kişinin suçları ayyuka çıkmış ise..
Ayan beyan işlenen suçlar sözkonusu ise.
Mızrağın önümüzde durduğu, çuvala sığmadığı konusunda kimsenin tereddütü yok ise..
"Kral çıplak" demenin büyük vebal getireceğini söylemek de, biraz saflık olur..
Buyrun, Ekrem İmamoğlu için "Cezası kesinleşmedi" diyenlerin hemen tamamının, suçu kesinleşenler için söylediklerine bakalım..
Onların suçluluğunu kabul ediyorlar mı, görelim..
28 Şubat darbesinden yargılanıp, mahkum olanlar vardı, değil mi
Bu solcu kafa.. laikçi kafa.. kemalist kafa.. 28 Şubat darbecilerinin suçlu olduğunu, bir defalığına olsun, kabul ettiler mi
Kesinleşmiş mahkumiyet kararlarına rağmen, kabul etmediler..
Dün 27 Mayıs'ın yıldönümü idi..
27 Mayıs darbesini yapanların, suçlu olduklarını kabul ettiler mi
Etmediler..
Bırakın 27 Mayıs'ın darbe olduğunu kabul etmeleri, Yeni Asya gazetesine sızacak kadar büyük bir kirli operasyonla, "27 Mayıs ihtilaldir" güzellemesi yapmaya kalktılar..
Yeni Asya "ihtilal" derse..
Yani sadece bir grup askerin, belindeki silaha dayanarak, yönetime el koyması değil, toplumun da geniş kesimlerinin destek verdiği bir halk hareketi gibi 27 Mayıs'ı göstermesi, Yeni Asya tarafından dillendirilirse..
Yıllardır Yeni Asya'yı bir kaşık suda boğmak için çırpınıp duran Cumhuriyet ne yapmaz ki
Nitekim yapmışlardı; 27 Mayıs'ı, Hürriyet ve Anayasa Bayramı olarak bu millete zorla kutlatmışlardı..
Darbe yapıp, başbakan ve iki bakanı asıyorlar.. Ve millete de bugünün Hürriyet ve Anayasa Bayramı olduğunu zorla kabul ettiriyorlar..
"O geçmişte kaldı cancağızım, yeni şeyler söylemek gerek" demeyin..
Cumhuriyet gazetesinin dünkü nüshasından, en tepedeki ismin imzası ile yayınlanan yazıdan aktarıyorum:
"1960-1980 tarihleri arasında ülkemizde üç askeri darbe oldu. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980. Kimi yazarlar tüm bu askeri hareketleri bir torbanın içine koyarlar ve hepsinin lanetlenmesi gerektiğini belirtirler."
Ne diyor, Cumhuriyet'in tepesindeki Alev Coşkun
"Bütün askeri hareketler aynı torbanın içine konulmaz. Hepsi lanetlenmez."
Alçaklığı görüyor musunuz..
Suçu övmeyi görüyor musunuz..
Cinayetleri meşrulaştırmayı görüyor musunuz..
Ekrem İmamoğlu'nun afişleri, sözleri, görüntüleri, kendisi cezaevinde olduğu halde, görevden el çektirildiği halde, İBB araçlarında kullanılmaya devam edilirse..
İşte Alev Coşkun'un bir darbeyi meşrulaştırması gibi, bugünkü İBB yönetimi de, Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluğunu meşrulaştırmış olur..
"Kimi yazarlar, tüm bombalı saldırıları bir torbanın içine koyuyorlar ve hepsinin lanetlenmesi gerektiğini belirtirler" diye söze başlayıp..
"Kayseri'de PKK'lı teröristlerin patlattığı bomba ile Ankara Gar Meydanında DEAŞ'lı teröristlerin patlattığı bombanın aynı torba içine konulmaması gerektiğini söyleyen ve ikisinin de lanetlenmesinin yanlış olduğunu söyleyen, nasıl ahlaksız ise..
PKK'nın patlattığı bomba da.. DEAŞ'ın patlattığı bomba da, lanetlenmesi gereken saldırılar olduğu halde..
Bir hokkabaz PKK'nın bombasını.
Bir başka hokkabaz da DEAŞ'ın bombasını lanetlemeyi yanlış bulduğu noktada..
Her ikisini de, nasıl ki "Hooop arkadaş, senin yaptığın hainliktir" demek, bizim görevimiz ise..
Darbelerin bazılarını lanetlemeyi yanlış bulan Cumhuriyet kafasına da, "Hop arkadaş, yaptığınız hainliktir" dememiz gerekir..
Neymiş, Cumhuriyet'in başındaki zattan okuyalım:
"Oysa yapılış biçimleri ve sonuçları bakımından bu üç askeri hareket birbirleriyle eş değillerdir."
Ne diyeceğiz, yani..
"Kayseri'deki patlatılan bomba, şu şu kişilerin ölümüne sebep oldu..
Ama Gar Meydanındaki bomba ise, şu şu kişilerin ölümüne sebep oldu.. O halde.. " diye başlayıp, bir bombalı saldırıyı övüp, diğerini kınayacak mıyız
Devam ediyor, utanmaz Cumhuriyetçi: "27 Mayıs 1960 Demokrat Parti'nin (DP) hukuk dışı kararlarının birikmesi sonucu adeta bir patlamadır."