10 Ekim 2015'de 'Barış istiyoruz' diyenler şimdi nerede
ALİ KARAHASANOĞLU
Tarih 10 Ekim 2015.
Gar saldırısı diye tarihe not düşüldü..
103 kişi hayatını kaybetti..
Saldırıya hedef olanlar kimlerdi..
Saldıranlar kimlerdi.
Saldırılanların amacı ne idi
Saldırılanlar, kimlere saldırının rahatlaması için çaba sarfediyorlardı
Hayır, hiçbir terör olayına destek vermiyorum..
Hiçbir saldırıya, silaha, patlamaya, kurşuna onay vermiyorum..
Kimden gelirse gelsin, şiddete hayır diyorum.
Ama..
"Şiddete karşıyız" diyerek, bizi aptal yerine koymaya kalkanların maskelerini de indirmeye kararlıyız.
Ankara'da toplananlar, sivil insanlar tabii ki olayların arkasındaki gerçekleri bilmeyebilir..
Ama ya o gösteriyi düzenleyen sözde sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri..
Kim onlar
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB)..
Ne istiyorlardı
Çok masumane.. Çok basit bir talep..
"Barış"
Şimdi itiraz edecekler..
"Barış istemeye de mi karşısınız" diyecekler..
Barışa karşı değilim..
Sahtekarlığa karşıyım..
Silahları kuşanıp, karşısındakini öldürmeye kalkışırken, aciz kaldığında "Barış" diyenlerin, riyakarlıklarına karşıyım..
Ankara Garı önünde toplanan insanlara yönelik bombalı saldırıyı kınıyorum..
Hemen ardından soruyorum..
O insanları oraya toplayanlar, saldırıyı tahmin ediyorlar mıydı
Kendileri söylüyor: "Devlet gerekli tedbiri almadı" diyorlar.
Ben de hatırlatıyorum. Devletin içinde FETÖ'cülerin bulunduğu 2015 yılındaki sorumlulukları bana sormayın..
Ama siz.. Ama sizler..
O topluluğa saldırı olma ihtimalini bile bile mi gösteriyi düzenlediniz
10 Ekim'in yıldönümünde, kartlar değişmiş. Kartlar değiştiği için de..
Maskeler değişmiş. Maskeler değiştiği için de..
10 Ekim 2015 Gar Mitingi'nin ana sloganı, mitingin ismi, düzenleyicilerin ana maksadı şimdi belirtilmeden, "Gar saldırısı" denilip, geçiliyor..
Söylesenize, 103 kişiyi bile bile ölüme götüren sendikacılar..
Mitingin duyurularını yapan, insanları bile bile ölüme çağıran medya mensupları..
Söylesenize..
Çağrınız neydi
"Savaşa inat. Barış hemen şimdi."
Aaaa
Biz bu sözleri bir yerlerden hatırlıyoruz..
Hatırlamayı geçin..
Bugünlerde AK parti bunu söylüyor. MHP söylüyor..
Sözde sivil toplum kuruluşlarının o günlerde talep ettiği barış, şimdi onların suçladıkları siyasilerin dilinde..
Ama
TMMOB'dan, TTB'den, KESK'ten, DİSK'ten.. "Allah razı olsun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den.. Allah tuttuğunu altın etsin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın.. Barış getiriyorlar ülkeye. PKK'ya silah bıraktırıyorlar. Suriye'ye barış getirmek için çaba sarfediyorlar.. Sadece Türkiye'de değil, Suriye'de de iç barışın sağlanması için büyük bir sabırla mücadele veriyorlar" sözlerini işitebiliyor muyuz
Barış isteyenler, şimdi de bir miting düzenlesenize.. FETÖ'cü polisler tasfiye edildi.. IŞİD tasfiye edildi..
Mitinginizi sabote edecek terör örgütü sadece PKK kaldı. Ona da devlet tedbirini alır..
Haydi, bir miting düzenleyin, çağrıda bulunun: "Devlet adımları attı. PKK da, Diyarbakır Annelerinin çocuklarını hemen göndersin. Barış istiyoruz" desenize..
Sizi gidi barış sahtekarları, sizi..
Şimdi gerçekten barış için adım atılıyor.
Adamların bir tanesinin, tek kelime açıklamasını, tek cümle ile "İşte bu doğru adım" dediğini duymuyoruz..
"Biz de size katkı sunalım" dediklerini duymuyoruz.
"Biz de bir miting düzenleyelim. Savaşa inat, barış sloganı ile binleri, onbinleri toplayalım" demiyorlar..
Ya ne diyorlar
Atılan adımları nasıl provoke edebiliriz DEM grubuna gidip, "Biji Apo" diye bağırıp, ulusalcıları sahneye çıkartıp, barış için atılan adımları nasıl durdurabiliriz..
Bunu açıktan yapmıyor olabilirler..Ama dün açıktan yaptıklarını aktarayım..
"Barış" derlerken nasıl bir savaş ahlaksızlığını körüklediklerini tarihin sürecinden eleyip bugüne getirelim..
10 Ekim 2015 günü, hangi savaşı kastederek "Savaşa inat, Barış" diyorlardı
Haydi sahtekarlar utanmayın. Ulusalcı emekli/darbeci generallerle birlik olup, TSK'nın Suriye'ye girişini önlemeye çalışıyordunuz ya.
Terörü, PKK'yı ininde bitirmeyi planlayan siyasi iktidarı eleştiriyordunuz ya..