Siyaset, toplum için yapılır. İnsanların refahını artırmak, şehri ve ülkeyi geliştirmek, halka sağlıklı hizmet sunmak için… Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'u teslim ettiği Ekrem İmamoğlu, belediyenin tüm kaynaklarını kendisine çevirmiş. Metro yapmak için yurt dışından devasa krediler alıp, hiçbirini metro için harcamamış! Peki bu kredileri kim ödeyecek
Ekrem İmamoğlu'nun siyasi hayatımıza girişini, yürüyen merdivenlerin durması, otobüslerin cayır cayır yanması, ana yollardaki yeşilliklerin sökülmesi, arıtma tesisleri için temel atmama törenleri ile hissetmiştik. Meğer bunlar perdenin görünen yüzüymüş. Görünmeyen yüzünü ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 3.739 sayfalık bir suç iddianamesi ile ortaya koydu.
Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde değil, "ahtapotun kolları gibi" İstanbul'un ilçe belediyeleri ve diğer illerdeki belediyelere yerleştirdiği adamları üzerinden yapılan her işten pay almak için kurulan rüşvet ağı iddianame ile gözler önüne serildi. Ekrem İmamoğlu için örgüt lideri olarak 142 suçtan toplam 849 yıldan 2 bin 430 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
***
Mahkeme suçlamaları kabul ederse İmamoğlu'nun dışarı çıkma ihtimali yok. Ama Ekrem, hâlâ kendisini CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı sanıyor. Hâlâ halkın oyu ile seçilmekten bahsediyor. CHP'liler de bununla avunuyor. İmamoğlu'nun oğluna aldığı yat ve yurt dışında kurdurduğu şirketlere yapılan dev havaleler ispatlı delilli ama kimse kabullenmek istemiyor.
İddianame gün yüzüne çıkınca Özgür Özel de kanıtları kabul etmeye başladı. Kabataş Transfer Merkezi'nin açılışında kanıt olarak etkin pişmanlıktan faydalananların söylediklerini gösterdi. Ama bunlara da iftira diyor. Alınan devasa boyuttaki rüşvetler, kimler vasıtasıyla ve nasıl verildiği dekontlu, şahitli tek tek anlatılmış. Daha farklı nasıl bir delil bekliyor ki…
Yedikleri haltlar o kadar fazla ki… Yazmakla bitecek gibi değil. Yıllar yılı Türkiye'nin iç gündemini belirleyecek. İmamoğlu yerel seçimden hemen sonra daha göreve başlamadan belediyenin verilerini kopyalatmak istemişti. Şimdi anlaşıldı ki üç ayrı ülkenin gizli istihbarat servisleri ile çalışan Hüseyin Gün bu illegal gücünü İmamoğlu'na destek için harcamış.

14