Müzisyen ve oyuncu Oğuzhan Koç, sosyal medyasından şu paylaşımı yaptığında tarih 10 Mayıs 2025'ti: "Sevgili Spotify Türkiye, artık bizi de sevecek misin yoksa bu aşktan ümidimizi keselim mi Pop listende rap, rap listende arabesk, yeni çıkanlara baktım, yeni çıkmamışlar, yeni bir şeyler yapıyoruz, yapmamışız sayıyorsunuz. Sanatçı için muhatap arıyoruz, yok."
Aynı gün Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Oğuzhan Koç'un isyanına destek veren şu açıklamayı yaptı:
"Spotify gibi uluslararası dijital platformlar Türkiye pazarında ciddi bir kullanıcı kitlesine sahip olmasına rağmen ne bir temsilcilik açmış ne de yerli müzik kültürüne karşı sorumluluk üstlenmiş durumda. Vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmemesi bir yana, içerik algoritmalarında nitelikten çok sansasyona öncelik verilmesi; argo, şiddet ve yasaklı madde kullanımını özendirici içeriklerin listelerde öne çıkarılması kabul edilemez bir tercihtir. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bizler, Türkiye'de nitelikli müzik üreten sanatçılarımızın her zaman yanındayız. Ancak dijital platformların da bu hassasiyeti paylaşması şarttır. İş birliği ve sürdürülebilirlik açısından bu sorumlulukların yerine getirilmesi büyük önem arz etmektedir."
Meslek örgütleri dahil müzik dünyasından birçok sanatçının şikayetçi olduğu platform için 22 Haziran 2025'te 'Spotify bizi tanımıyor!' başlıklı bir yazı yazdım.
Blöf yaptılar ama...
Çünkü, İsveç merkezli Spotify'ın 4 milyonu paralı olmak üzere toplam 12 milyon abonesi olan ve pazarın yüzde 80'ini elinde tuttuğu Türkiye'de temsilcilik açmamasının başka bir anlamı yoktu.
4 Temmuz 2025'te Rekabet Kurulu, Spotify hakkında inceleme başlattığını duyurdu.
Türkiye'nin bu hamlesinden sonra Spotify yetkilileri, İngiliz The Times'a yaptıkları açıklamayla Türkiye'nin kendileri için önemli bir pazar olmadığını, ülkeden çekilmek de dahil olmak üzere bazı seçenekleri değerlendireceklerini duyurdu.
Sosyal medyada, "Hükümet Spotify'ı da yasaklayacak" diye paylaşımlar yapıldı.
Bakan noktayı koydu