İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınan 'Falaaddin' ve 'Binnaz' gibi mobil fal uygulamalarının sahibi Sertaç Taşdelen tutuklandı.

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK), Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu Başkanlığı ve bilirkişi raporuna göre; fal bakmak ve bu amaçla bilişim sistemi kurarak, suç geliri elde eden ve suç gelirlerini yurt dışına çıkaran şüpheli Taşdelen'in banka hesaplarına, elektronik para kuruluşları nezdindeki varlıklarına, araçlarına, deniz taşıtlarına ve 200 milyonluk mal varlığına mahkeme kararıyla el konuldu.

Aylık gelirinin 150 bin lira olduğunu söyleyen Taşdelen'in ifadesindeki şu sözleri bana çok ilginç geldi:

"Binnaz, Falaaddin ve kıble bulucu altı uygulamamız 120 ülkede kullanılıyor ve ülkemize döviz girişi sağlıyorum. Ortaokul ve lisede bile kavgaya karışmışlığım yok, trafik cezası bile yemedim. Vatanını, milletini seven biriyim. Bu ülke için STK'larda görevler aldım, birçok derneğe bağış yaptım.

75 yaşında anneme bakıyorum. Yüksek bir mal varlığı sahibi değilim. Ben bir kanaat önderi olmak istiyorum. Askerliğimi komando olarak yaptım ve birincilikle bitirdim.

Fala ve falcılara inanmam. Falcılıkla, muskacılıkla, üfürükçülükle, hocalıkla alakam yok."

İçtikleri kahveleri kapatıp, fincanda kalan tortuların fotoğrafını çekip, 'Falaaddin' ve 'Binnaz' uygulamalarına gönderip, fallarına baktıranların bu açıklamadan alacağı dersler olmalı.

Böyle yasaklar bizde de olsa!

İtalya'nın ünlü tatil beldesi Portofino'da yaz boyunca bir dizi yasak başladı. Yaz aylarında 100 bine yakın turistin gittiği Portofino'da 30 Eylül'e kadar sürecek yeni yasaklar şunlar:

Portofino'da artık çıplak ayakla, mayoyla veya üstü çıplak dolaşılmasına veya meydanda oturulmasına izin verilmeyecek.

Ayrıca sokaklarda alkol tüketmek, piknik yapmak, duvarlarda, kaldırımlarda veya parklarda dilencilik yapmak, oturmak veya yatmak da yasak.

Belediye Başkanı Matteo Viacava, Portofino sakinleriyle turistlerin huzur ve sükunetini korumak için başlattıkları uygulama için, "Bu bir ceza değil, kasabaya, sakinlerine ve ziyaretçilerine bir saygı göstergesidir" dedi.