Çocuk yıldızların dünü bugünü

Bu yıl 32'ncisi yapılan Adana Altın Koza Film Festivali'nin özel seçkisinde yer alan "Çocuk Yıldızlar" şimdiye kadar benzeri çekilmemiş bir belgesel… Yönetmenliğini 80'li yılların çocuk yıldızı Burak Gülgen'in, yapımcılığını oyuncu ve yönetmen Gökhan Mumcu'nun üstlendiği belgesele konuk olanlar henüz çocuk yaşta rol aldıkları filmlerle ünlenen oyuncular Parla Şenol, Nilgün Kasapbaşoğlu, Kahraman Kıral, Gülşah Alkoçlar ve Mine Çayıroğlu… Bir zamanlar Yeşilçam'ın çocuk yıldızı olan ünlülerin, oyunculuk serüveni ve sonrasında yaşadıklarının iyi ve kötü yönlerini anlattıkları belgeselden, film ve dizilerde çocuklarını oynatan ailelerin alacağı çok ders var. Uzman psikolog, hukukçu ve bir oyun koçunun yanı sıra sinema eleştirmeni, yazar Burçak Evren'in çocuk yıldızlara dair görüşlerini anlattığı belgeselin öyküsünü öğrenmek için "Çocuk Yıldızlar"ın yaratıcılarıyla konuştum ve ortaya film anılarımızı tazeleyen bir söyleşi çıktı. Memduh Ün'ün yönettiği Zeynep Değirmencioğlu'nun oynadığı 1960 yapımı "Ayşecik" filminin büyük gişe başarısından sonra Yeşilçam'da başlayan çocuk oyuncu ve çocuk yıldız furyası birçok yeni ismi üne kavuşturdu. Yeşilçam'ın merhum çocuk yıldızları Halit Akçatepe, Ömer Dönmez, Tuncay Akça ve Ayşe Mat'ın saygıyla anıldığı belgesel sayesinde Nilgün Kasapbaşoğlu'nun kız ve erkek çocuk yıldızlar olmak üzere tüm çocuk oyuncuları seslendirdiğini öğrendim.

Setlerde gördüklerim bana "Çocuk Yıldızlar"ı çektirdi

- Türk sinemasındaki çocuk yıldızlar olgusunu belgesel yapma fikri nasıl doğdu

Yönetmenliğe başladıktan sonra birkaç projede çocuk oyuncularla çalışma fırsatım oldu. O dönem hem ön hazırlık aşamasında hem de çekim zamanı set ortamında özellikle çocuk oyuncuların annelerinin ajans ajans çocuklarını gezdirip şöhret yapma çabaları ya da set ortamında çocuğu ile umursamaz tavırlarını görmek canımı sıktı. 2013 sonu TRT için yaptığım "Yeşilçam'ın Kötü Adamları" adlı belgeselden sonra bu konuya da hassasiyetle eğilmem gerektiğine karar verdim.

- Belgeselle amacınız neydi

Öncelikle çocuk yıldız olmanın dışardan da öyle pek tatlı, şirin bir şey olmadığını insanlara anlatmak. Çocuk yıldız olarak şöhret olup, sonradan hayatları alt üst olan çok fazla örnek var. Bu meselenin iyi ve kötü tarafını tarafsız bir şekilde anlatmak ve bu konuda hem sektör çalışanları hem de aileler açısından farkındalık yaratmak en önemli amaçtı.

- Bugün olsa çocuk oyunculuk yapar mısınız sorusuna hem "Evet, hem hayır" yanıtını veren aileden sinemacı Burak Gülgen belgeselde "çocuğumun değil oyuncu olmasını, sinemanın önünden bile geçmesini istemem" demesinin sebeplerini anlatır mısınız

Artık sadece belirli isimlerin para kazandığı, belirli isimlerin daimi olarak iş yaptığı bir gerçek var. Bunu göz ardı edemeyiz. Yeteneğinizin, eğitiminizin, tecrübenizin bile işe yaramadığı bir yerlerde iş yapmak için ekstra efor harcamanız gerekiyor. Bu da insanı hem psikolojik, hem de fiziksel olarak yoran bir durum. Açıkçası bu şartlarda çocuğumun bu işe bulaşmasını korumacı bir içgüdüyle sıkıntı yaşamasını bir ebeveyn olarak istemem.

"6 yılda 11 filmde oynadım"

- Çocuk oyuncu olarak hangi yılda kamera karşısına geçtiniz, hangi filmlerde oynadınız ve ne zaman "buraya kadar" dediniz Oyunculuğu siz mi bıraktınız yoksa sinema mı sizi unuttu

Kamera karşısına ilk kez 1983'te babamın yönettiği "Bedel" adlı filmle geçtim. Daha sonra Ferdi Tayfur ile "Yıldızlar da Kayar" adlı film ile geniş kitleler tarafından tanındım. Ferdi Tayfur ile "Utanıyorum", "Ah Bir Çocuk Olsaydım" adlı filmlerde, aynı zamanda dayım olan Cüneyt Arkın ile "Kanca", "Bırakın Yaşasınlar", Adile Naşit- Münir Özkul ile "Kuzucuklarım" ve başka filmlerde daha oynadım. 1983-1989 arası çocuk yıldız olarak 11 filmde oynadım. 1990'lara geldiğimizde sinemada üretimin neredeyse sıfıra indiği dönemde eğitime ağırlık verdim. 22 yaşındayken uluslararası birçok festivalde ödül alan Alman yapımı "Karamuk" adlı filmde rol aldım. Üniversite zamanı "Marziye", "Derman Bey" gibi dizilerde oynadım. Öğrenciyken kısa filmler çekmeye başlamıştım. Bundan dolayı kamera arkası daha cazip geldiği için oyunculuğu bırakıp asistanlık yapmaya başladım.

- 50 yıl önceki çocuk oyuncularla bugün dizilerde oynayan çocuklar arasında çalışma şartları ve kazançları arasındaki farklar neler

50 yıl önce karavan yoktu, şimdi neredeyse her oyuncunu sette kendi karavanı var. Bugün setlerde çocuk oyuncuların her an yanında olan oyuncu koçları var. Bugün setlerde biraz daha dikkat edilmeye çalışılsa da arada gözden kaçan bazı tatsız durumlar yaşanabiliyor. Maddi olarak bakarsak bugün tabii ki kazanç daha fazla. 50 yıl önce sinemacı çocukları ağırlıklı olarak filmlerde oynamış olsalar da hâliyle 'aile' işi olduğu için bedavaya oyunculuk yaptılar diyebiliriz.

"İlk filmim dayım Cüneyt Arkın'laydı"

- Ünlülerle kamera karşısına geçip onların çocuğunu oynamak gerçek hayatta sizi ne denli etkiledi

İki filmim aynı zamanda dayım olan Cüneyt Arkın ile. Dayımla karşılıklı oynadığım film sanırım en rahatıydı. Ferdi Tayfur, Gökhan Güney ve Faruk Tınaz'la oynadığımda da zorlanmadım. Özellikle Ferdi Abi ile film çekimleri dışında da görüştüğümüzden benim için gayet kolay ve rahat geçti diyebilirim o süreç.

- Çocuk yıldızların teklif gelmeyince olumsuz etkilenmemesi için neler yapılmalı

Çocuk yaşta oyunculuk yapan çocukların kazançları ile ilgili kanuni düzenlemelerin yapılması elzem. Çocuğun adına bir hesap açılmalı ve oynadığı dizi veya filmden kazandığı para o hesaba yatmalı. Aile paranın bir kısmına çocuğun eğitimi ya da sağlığı söz konusu olursa dokunabilmeli. Çocuk 18 yaşına geldiğinde kendi insiyatifine geçmeli. Telif hakları ayrıca konuşulmalı. Maalesef hâlâ tam teşekküllü bir kanun yürürlüğe girmedi.

- Belgeselde konuşan psikolog ve çocuk oyuncu koçu, çocukları kamera karşısına itenlerin aileleri olduğunu söylüyor. Sizin tespitiniz de bu yönde mi

Hiçbir çocuk bir sabah ben oyuncu olacağım diye kalkmaz. Yüzde 99'u ailelerin yönlendirmesi ile olur. Çünkü çocuk kendi kararlarını kendi verebilecek bir düzeyde olmaz o yaşlarda. O yüzden evet ailelerin yönlendirmesi sonucu diyebiliriz.

Gökhan Mumcu: "Setlerde çocuk istihdamı hassas olduğum bir konu"

- Projeye nasıl dahil oldunuz

Projeyi Burak'la tanıştığımız gün itibarıyla biliyordum fakat o dönem herhangi yapım projesini üstlenmediğim için dahil olmamıştım. Zamanla şartlar el verip kendi projelerimi yapmaya başlayınca farklı projelere de destek olmaya başladım. Proje için beklediğimiz yerlerden destek alamayınca tamamının yapım bütçesini ve tüm prodüksiyon aşamalarına üstlenerek dahil olmuş oldum.

- "Çocuk Yıldızlar" projesinin nesi sizi çekti

Oyuncu olarak dahil olduğum projelerde set koşulları ve imkânları konusunda istediğim bir durum olmadı. Genelde söylenen veya vaat edilen olanakların yüzde 50'si sağlanıyor ise çok da dert ettiğim söylenemez. Ama bir konu var , sesimi yükseltmek zorunda kaldığım, o da setlerde çocuk istihdamında şahit olduklarım. Setlerde herhangi bir konuda sesinizi yükseltirseniz sorunlu oyuncu sınıfına girersiniz. Bu hangi konuda olursa olsun kabul edilemez. Tabii ki projenin sahibine hak veriyorum. Fakat bu çocuk istihdamının suistimal edebileceği anlamına gelmez. Bu konudaki hassasiyetim herkes tarafından bilinir. Fakat bu konuda sadece setlerde anlık durumu kurtarmanın mümkün olmadığının da farkındayım. İşte tam bu sırada Burak'ın projesi hızır gibi yetişti diyebilirim. Ben de bir farkındalık projesi yapma şansı buldum. İyi ki de yapmışım. Bugün baktığımda, bir çocuk oyuncunun bile ailesine ulaşıp, o çocuğun maruz kaldığı durumları önleyebilirsek ne mutlu bana.