Zihin köleliği ve müfredat çalışmaları

Eğitim, zihinleri inşa eder, kişiye kimlik ve kişilik kazandırır, medeniyet tasavvuru verir. Kimlik ve kişilik kazandırmayan, manevi kemalat aşılamayan taklitçi eğitim, insanımızı başka medeniyetlerin zihinsel kölesi yapar.

Eğitim sistemimiz, yaklaşık iki asırdır milletimizin medeniyet değerlerinden uzak. Bilgi üretmek yerine, taklit yolunu tutuyor. Dr. Yusuf Kaplan'a göre düpedüz zihin köleliği yapıyor.

MEB'in benimsediği ABD menşeli K12 Beceriler Çerçevesi Türkiye Bütüncül Modeli, Cumhuriyetin 100. Yılında Eğitime Bakış Raporu yerli ve milli değil. UNİCEF ile hazırlanmış programların yerli ve milli olması da beklenemez.

Bakanlığın hazırladığı yeni biyoloji müfredatı, yaratılış felsefesini kabul ediyor, bu programlardan bir adım önde.

Şeklen. Programı okuyorsunuz, yaratılış felsefesi yaratıcı, Allah, Tanrı kelimeleri kullanılmadan anlatılıyor.

Batı'da "katıksız dindışı anlayış bütün köşeleri tutmuş." Türkiye bu dindışı anlayışı körü körüne taklit ediyor.

Okullarımızda yavrularımıza okutulan fen bilimleri, biyoloji, kimya, fizik, matematik, hayat bilgisi, coğrafya kitaplarının hiç birinde Allah, Tanrı, yaratıcı kelimeleri yok.

"Doğa yaptı, kendiliğinden oldu, kendi kendini yaptı; DNA, moleküller, proteinler, bitkiler üretti" türünden cümleler gırla.

Materyalist, evrimci, pozitivist bakış açısı empoze ediyor fen kitapları çocuklarımıza.

Bu, milli eğitim değil, düpedüz beyin yıkama, zihni köleleştirme eğitimi.

Batılı felsefeciler, insanı "ekonomik hayvan, düşünen hayvan, eleştiren hayvan" kabul ediyorlar.

İnsanı insan yapan ruh ve manayı inkâr ediyorlar.

Hayvanların medeniyeti yoktur.

Hayvanın ahlakı da yoktur.

Batı medeniyeti ve ahlakı; Gazze ve Filistin'de kendini ortaya koydu. Korkunç silahlarla masum çocuklar, savunmasız kadınlar, günahsız siviller "acımasızca, vicdansızca, vahşice" bombalanıyor.

İsrail, bütün çağların en vahşi katliamlarından birini yapıyor.

ABD ve Avrupa ülkeleri, Siyonist İsrail'i koşulsuz destekliyor, istihbarat veriyor, silah ve mühimmat gönderiyor, kimi devletlerin özel kuvvetleri katliam için orada.

Bakanlığın eğitim programları "modern, çağdaş, bilimsel" etiketleriyle manayı inkâr eden ve insanı hayvan gören Batılıların materyalist anlayışını taklit ediyor.

Hâlbuki Pir Sultan Abdal, yüz yıllarca önce bakın insanı nasıl tarif eder:

"Şu insan dedikleri el ayakla baş değil.

İnsan manaya derler, suret ile kaş değil."

Kur'an'a göre insan, Allah'ın yeryüzündeki kıymetli bir misafiri, cennete davet edilen en değerli varlık.

İnsanlığımızı, kimliğimizi, medeniyetimizi büsbütün kaybetmek istemiyorsak ruhu inkâr eden ve "robot insanları" üreten materyalist eğitim anlayışını değiştirmeliyiz.

Maddeci eğitim, gözlenebilen ve denenebilen bilgiyi esas alır.

Bilgi önemli, zihni besler.

Bilgiyi hikmetle yoğurmak ve insanlığa faydalı bir şekilde kullanmak çok daha önemli.