Yaz kursu serüveni
Ali Erkan Kavaklı
Yaz Kur'an kursu başlarken hoca ile bu yıl farklı bir metot uygulamaya karar verdik. Öğrencileri bölüştük. O erkek öğrencileri aldı, ben kız öğrencileri okutmaya karar verdim.
İlk defa kız öğrenci okutacaktım.
Erkek öğrenciler şakalaşırken kantarın topuzunu kaçırıp birbirlerini kırıp dökerler bazen. Kızlarda eşek şakası yapıp işi kavgaya dönüştürme vakası hiç yaşamadık.
Yedi öğrenci Kur'an okuyacaktı, bir tanesi cüze yeni başlıyordu.
Öğrencilerimle en baştan başlamaya karar verdik.
Hepsinin gayrete gelip Kur'an'ı hatmedebileceğini doğrusu tahmin edemezdim ama elhamdülillah hepsi Kur'an'ı baştan sona okudular.
Cüz okuyan öğrencim de cüzü baştan sona okuyup Kur'an'a geçti ki Ayşecik kursun en sevimli öğrencisi idi, hepimizi güldürdü, hepimizi neşelendirdi.
Son hafta dedim ki:
-Ayşecik, artık cüz bitti, Kur'an'a geçmen lazım.
-Daha var, bak kaç sayfam duruyor. Hem geçmicem.
Ayşecik ilkokul ikinci sınıfa gidecek, sevimli, tatlı dilli, sıkça dilini çıkarıp şaka yapar.
-İyi de kalan sayfalar Kur'an sureleri var. Sen Kur'an okuyorsun zaten.
-O zaman hediyemi isterim.
-Tabii, hakkın. Başka çocuklar bisiklet sürdü, havuza gitti, eğlendi; sen camiye gelip Kur'an okudun, seni ödüllendireceğim. Hatim töreni yapacağız ve hediyeni vereceğim.
Son gün Ayşeciğe bir tac, bir seccade ve bir zarf takdim ettik.
Yedi haftalık kursta öğrenci her gün bir sayfa okusa 35 sayfa eder, en fazla iki cüz okur. Evde okursanız o sayfaları da okunmuş kabul edeceğim, böylece daha çok Kur'an okumuş olursunuz, dedim.
Öğrenciler evde de Kur'an okumaya başladılar.
Kursun ikinci haftası, en çok soru soran öğrencim Zeynep ile hatim yapıp yapamayacaklarını konuştuk.
-Kaç sayfa okursak hatim yapabiliriz, diye sordu.
Hesapladık, cumartesi de okumak şartıyla 14-15 sayfa okuyan hatim yapabilecekti.
Kurs boyunca öğrencileri değerlendirirken olumsuz cümle kurmama kararı aldım. Her öğrencide hemen her gün bir meziyet bulup onu ifade ettim. Yeni bir meziyet keşfedemediğimde daha önce keşfettiğim meziyetleri tekrarladım.
Öğrenciler kendi yeteneklerini fark ettiler, keşfettiler ve geliştirmeye başladılar.
Bütün zamanların en sevilen öğretmeni Hz. Muhammed'in (sav) eğitim metotlarını uyguladım. O şöyle buyurur:
"Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz!"
Öğrencilerin Kur'an'ı, camiyi, dinimizi sevmeleri önemli. Her şeyi öğretemesem de sevdirebilirsem daha sonraki zamanlarda eksiklerini tamamlarlar.
Hz. Enes; En Sevilen Öğretmen'de gördüğü eğitim metodunu şöyle anlatır:
"On yıl hizmet ettim. Ne dövdü ne azarladı ne hakaret etti ne de surat astı." (1)
Bir başka Nebevî eğitim metodunu Hz. Enes şöyle ifade eder:
"Bir günden bir güne bunu neden böyle yaptın Bunu neden yapmadın diye sorguya çekmedi."
Başka bir Nebevî metot şöyle: