Ümit konferansları ve insana değer kazandıran erdemler

Ümit konferansları ve insana değer kazandıran erdemler

ALİ ERKAN KAVAKLI

Eğitim seminerleri vermek için Gürün Milli Eğitim Müdürü Muharrem Demir Bey'in davetlisi olarak Gürün'e gittim. Kendisi eğitim gönüllüsü, başarı sevdalısı, umut zekâsı kâşifi, gayretli bir eğitimci.

İçimizde Umut Var, Küçük Umutlarımız, Tarihin Umut Zekâsı Prof Fuat Sezgin, Veysel'in Altın Anahtarı, Şairler Evi Gürün, Özlem Dolu Mektuplar, Gürün Kültür Envanteri isimli kitaplara imza atmış; Umut Zekâsı kitabını hazırlıyor.

Eğitime adanmış bir gönül; azim ve heyecanı ilk günkü gibi

Muharrem Bey'in en önemli özelliği hep iyimser, ümit dolu olması. Sürekli eğitime kalite kazandıracak, öğrencileri geliştirecek projeler ve çalışmalara imza atıyor.

Bir tek düşmanı var: Ümitsizlik

Karamsar düşüncelere, bezginliğe, tembelliğe kızar.

Bir gün boyunca ortaokul öğrencilerine Sınav Stresini Yenme Sanatı, liselilere TYT, AYT'ye Hazırlık ve Başarı Prensipleri, imam hatip lisesi öğrencilerine Başarı İnanç İşidir konulu konferanslar verdim.

Öğrencilere yetenekli olduklarını; bunu geliştirmek için gayret etmeleri gerektiğini, hedef belirlemelerini, program yapmalarını, programa titizlikle uymalarını, büyük düşünmelerini, büyük hedefler seçmelerini, inanç ve ümitlerini asla yitirmemelerini tavsiye ettim.

Başarı prensiplerine uymaları konusunda söz aldım. Özellikle zekâ potansiyelimize dikkat çektim:

"Zekâ ilim öğrenerek, okuyarak, ders çalışarak, proreje yaparak, araştırma yaparak, makale ve kitap yazarak geliştirilebilir.

Bütün zaferler beyinde kazanılır, bütün zaferler beyinle kazanılır. Beynini verimli kullanan öne geçer, kullanmayan geçilir. En büyük servetimiz beynimizdir."

Zekâ ve yeteneğin keşfedilip geliştirilebileceği müjdesi öğrencileri etkiledi.

Seminerden sonra kitap imzalarken kendilerini en çok neyin etkilediğini sorduğumda şu cevapları aldım:

"Öz güven kazandım.

Başarabileceğime inandım. Başaranlardan bir eksiğimin olmadığını, benim onlardan noksanımın olmadığını öğrendim.

Programlı çalışmam gerektiğini anladım.

Çalışırken dinlenebileceğini, dinlenirken çalışabileceğimi öğrendim.

Zekâmı geliştirebilirmiş. Bu hoşuma gitti.

Büyük düşünmem gerektiğini anladım. Bizi hedeflerimiz koşturur cümlesine çok beğendim."

Sivas İmam Hatip Lisesi, Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi, Ülkü İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri ile sohbet ederken de benzeri dönüşümleri aldım.

Sivas'ta İmam Hatip Lisesi Müdürü Bülent Şimşek Bey rehberlik yaptı. İdealizmin önemini bir kere daha fark ettim. Bülent Bey'in beni Suşehri'ne uğurlarken söylediği cümleler hâlâ kulaklarımda çınlar:

"Gençlere faydalı olmaktan, idealist nesil yetiştirmekten daha önemli bir şey yok. Bazı arkadaşlar maaş, ek ders, özlük hakları muhabbetleri yapıyorlar. Öğretmenlik para kazanma mesleği değil, milletimize önderlik yapacak nesiller inşa etme mesleğidir. Bundan daha önemli bir iş yok."