PKK'nın iflası ve ırkçılık

PKK'nın iflası ve ırkçılık

ALİ ERKAN KAVAKLI

Öcalan, şartsız silah bırakma çağrısı yaptı. 1984'ten beri kan döken terör örgütü yolun sonuna geldi. Örgüt Marksist-Leninist ilkelerden yola çıktı, kanlı eylemler yaptı. 1989 Berlin duvarının yıkılmasıyla Marksizmin çöktüğü ilan edildi.

PKK bundan sonra ırkçılığa sarıldı, Kürtçülük yaparak adam topladı. En çok da Kürtleri öldürdü. Ermeniler, ABD, İsrail, Yunanistan, Fransa, Almanya, İsveç gibi Batılı ülkeler örgütü desteklediler.

Recep Tayyip Erdoğan örgütün istismar ettiği problemleri tek tek çözdü. Türkçe yasağını kaldırdı, okullara seçmeli Kürtçe dersi koydu, Kürtçe yayın yapan TV kanalı açtı, Kürtlere "kardeşlerim" diye hitap etti, halkın gönlünü kazandı. İHA-SİHA üretimini destekleyerek terör örgütünü yurt içinde eylem yapamaz hâle getirdi, yurt dışındaki terör yuvalarına operasyonlar düzenletti.

Sünnî Kürtler, tarihin kırılma noktalarında Türklerle beraber hareket ettiler. Yavuz Sultan Selim zamanında İdris-i Bitlisî'nin etkisiyle Osmanlının yanında yer aldılar. Kanunî döneminde yine Şiî İran ile de Sünnî Osmanlı ile birlikte olma kararı verdiler. Kurtuluş Savaşı yıllarında da Irak ile de Türkiye ile birlikte hareket etmeyi seçtiler.

İslam kardeşliği tarih boyunca Kürt ve Türkleri birbirine bağladı, bugün de bizi kardeş yapar. Cumhuriyet döneminde laikçi CHP zihniyeti batıda Müslümanları, doğuda Kürtleri düşman gördü ve ezdi.

Ak Parti iktidarı, ırkçı ve batıcı zihniyetin zulmüne son verdi. Kürtler ve Türkler Müslümandır, İslam kardeşliği bizi bin yıl birlikte yaşattı, bin yıl daha yaşatır.

Sahabeden bir grup Mescid-i Nebevi'de halka olmuş sohbet ediyorlardı. İçlerinden birisinin Hz. Selman ile bir problemi vardı. İranlı Selman'ın hikâyesi bu kardeşliği çok net ortaya koyar.

Selman-ı Farisi Mescid-i Nebevi'nin kapısından içeri girince onunla kırgınlığı olan biri yanındaki arkadaşlarına soy ağaçlarını sorar.

Herkes soyunu-sopunu saymaya başlar.

"Ben Mudar kabilesindenim, falan oğlu falanım!" der biri.

Bir başkası, 'Ben Evs kabilesindenim, benim babam Medinelilerin en şereflilerinden falan oğlu, dedem falan, dedemin babası falan' diye sayıp döker.

Bir başkası, "Temim kabilesinden falanın oğlu falanım."

Bir diğeri Hazrec kabilesindenim, der.

Herkes soyunu saydıktan sonra bakışlar Hz. Selman'a çevrilir:

Selman'a soyunu sorarlar.

Selman İranlı, Medine'de garip birisi olarak bilinir. Köle olarak satılmış, Peygamberimiz (sav) Medine'ye gelince onu tanımış, Müslüman olmuş ve hürriyetini kazanmıştır. Kendisiyle problemli olan kişi, onun soy kütüğünü sayamayacağını ve mahcup olacağını zannederek bu tuzağı hazırlamıştı.

Selman bir süre vakarla susar, sonra gözleri dolar. Müslümanların soyları ile övünmesi onu çok üzmüştür. İslamiyet ırkçılığı yasaklamıştı. Hz. Muhammed (sav) Veda Hutbesinde şöyle demiştir:

"Ey insanlar, dikkat edin! Şüphesiz ki Rabbiniz birdir, babanız da birdir. (Hepiniz Hz. Âdem'in çocuklarısınız.) Arab'ın Arap olmayana; Arap olmayanın Arap olana; kızıl tenlinin siyaha; siyahın kızıl tenliye takva dışında bir üstünlüğü yoktur." (Müsned V411)