Bayramda yaşananlar insanlık öldü mü sorusunu akla getirdi.

Beni en çok şaşırtan haber, 8 bin vatandaşımızın Yunanistan'a tatile gitmek için gümrüğe koşması oldu.

Bayramlar eş, dost, akrabalarla bayramlaşma, kurban kesme, fakir ve fukaraya dağıtma, yoksulları ve yetimleri sevindirme zamanı değil mi

İsrail, Gazze ve Filistin'de katliam yapıyor. Bugüne kadar 37.372 Müslümanı katletti.

85.452 mümini bombalarla yaraladı, tonlarca bomba atarak mazlumların evlerini başlarına yıktı, çadırlarını yaktı, yıktı.

2 milyon 300 bin mümini açlığa, yoksulluğa, ölüme mahkûm etti.

Bayramı günü bizler camiye gidip namaz kıldık, kurban kestik, etini fakirlerle bölüştük, akrabalarımızla bayramlaştık, telefonlaştık, mesajlaştık.

İsrail uçakları Gazze'deki Nusayrat Mülteci Kampını bombaladı, 17 mümini hunharca öldürdü.

Yusuf Salem adındaki Gazzeli çocuk, ailemden 270 kişi şehit oldu, kimsem kalmadı, diyor.

İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da 640 çocuğu İsrail polisi göz altına almış, 250 çocuğa işkence yapmış.

Birleşmiş Milletler, İsrail'i soykırımcı ilan etti.

Kimsenin kılı kıpırdamıyor. Hiçbir devlet başkanı, "Birleşmiş Milletler ordusu kuralım, soykırımı önleyelim." demiyor.

Soykırım ortağı Amerika, İsrail'e 50 adet F 15 savaş uçağı verecekmiş.

Refah katliamının arkasından Pepsi, İsrail'e 1 milyar dolar yardım yapmış.

Amerika ve Batılı devletler, İsrail'in hamisi. İsrail, Siyonist projesi. Bu projeyi Batılılar hayat geçirdi, projelerini destekliyorlar.

Asıl sorulması gereken soru şu:

"1.5 milyar İslam âlemi ne yapıyor"

Kendimize sormalıyız:

"Ben ne yapıyorum, ne yapabilirim, ne yapmalıyım"

Kur'an, Müslümanları kardeş ilan eder:

"Müminlerancak kardeştirler." (Hucurat, 10)

Peygamberimiz (sav) bizi duyarlı olmaya davet eder:

"Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar." (Buhârî, Edep, 27; Müslim, Bir, 66)

Bayram vesilesiyle Konya Eskişehir, Afyon üzerinden Seydişehir'e geldim. Çarşı- pazar, eş- dost- akraba insanlarla konuşup sohbet ediyoruz.

Çoğu insanın gündeminde Gazze'de bombalarla öldürülen, Batı Şeria'da tutuklanıp işkence gören müminlerin acısı yok.

Şok, A101 gibi büyük marketlerde Coca Cola, Pepsi, finich, Fanta, Cappy, Erikli, Sırma, Damla Su, Nestle, Danone, Marlbora

Boykot ürünleri raflarda.

Algida dondurma dolapları bakkalların, marketlerin köşelerini tutmuş.

Sanki boykot yok.

DİRENİŞ - DUA -YARDIM- BOYKOT

Gazze'deki katliamı yüreğinin derinliklerinde duyan insanımız var.

"Bu yaşımda gönüllü olarak alsalar giderim." diyen 79 yaşındaki Musa Amca yüreğimi serinletti.

Alışveriş için baba-oğul markete gelmişler, çocuk bir çikolata almış.

Babası, "olmaz" anlamında kaşını kaldırdı.

4-5 yaşlarındaki delikanlı sordu:

-Boykot mu

-Evet.

-Öyleyse kalsın.

Yiğitçe yürüdü, kasada bıraktığı çikolataya dönüp bakmadı bile.