Batı vahşeti ve Osmanlı medeniyeti
ALİ ERKAN KAVAKLI
İsrail'in Amerika ve Batı destekli Gazze katliamları Batı medeniyetinin maskesini param parça etti.
Batı medeniyeti diye bir şeyin olmadığını bir kere daha gördük. Batı vahşetini saklamak için "medeniyet" maskesini kullanıyor. Bunu bütün dünya bir kere daha gördü.
Mehmet Akif Ersoy, Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale'de "medeniyet" maskeli vahşilerin vahşetini görmüş ve şöyle haykırmıştı:
"Medeniyet denilen maskara mahlûku görün;
Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün!
Maske yırtılmasa bize hâlâ âfetti o yüz;
Medeniyet denilen maskara, hakikat yüzsüz!"
Batı vahşeti Gazze ve Filistin'de gerçek yüzünü tekrar gösterdi. Dünyaya, medeniyet, insan hakları, hukukun üstünlüğünü pazarlayan ABD ve Avrupa ülkeleri, katil Netanyahu'yu ve soykırımcı Siyonizmi destekliyorlar.
Vicdanı kanayan insanlar protesto ediyor, kınıyor, yürüyüşler düzenliyor…
Amerika bütün gücüyle katliamın arkasında, katillere her türlü yardımı yapıyor.
Teknoloji devleri Google, Facebook, X, Instagram vs. Siyonistlere her türlü teknik ve istihbarî desteği sunuyor.
Vahşi Batı'dan medeniyet ve insanlık bekleyenler hayal kırıklığı yaşıyor.
Gerçek medeniyeti Müslümanlar temsil etti. Batının kirlettiği medeniyeti yine onlar inşa edecekler. Müslüman devletlerin acilen bir araya gelmesi ve Siyonist soykırımı ve vahşeti durdurması şart. Müslüman ülkelerin parçalanmışlığı Siyonist katillere cesaret veriyor.
Size düşmanlarının da tasdik ettiği atalarımıza ait bir meziyeti anlatacağım.
Kanunî Sultan Süleyman, 1522 yılında Rodos üzerine sefer yapmaya karar verince, adadaki Tapınak Şövalyeleri Fransız Villiers Adam'ı adaya davet ettiler ve reis seçtiler.
Villiers Adam, adaya çağrılmadan önce tarikatın başkanı Portekizli Amaral idi.
Amaral, Villiers Adam'ın Fransa'dan gelip şövalyeleri savaşa hazırlamasını, bu maksatla kalelere toplar yerleştirip savunma hazırlığına girişmesini boşuna gayret olarak niteledi. Muhteşem Süleyman karşısında şövalyelerin şansı yoktu. Osmanlı, Rodos dışındaki adalara hâkimdi ve hâkim oldukları yerleri adaletle yönetiyordu.
Amaral, Osmanlı adaletini şöyle övdü:
"Rodos'un Villiers Adam tarafından yönetilmesini görmektense Osmanlıların eline geçmesini tercih ederim."
Fransız Villiers Adam, surları tamir ettirdi, limanlar kapattı, gemilerin limana yaklaşmasını engellemek için zincirler ve granit bloklar çektirdi, surlara toplar yerleştirdi.
Top ustası Gabriel Mantinengo, Giritte'ki görevini terk edip Rodos'un yardımına koştu, topçuları eğitti, büyük toplar döktürdü.
Kanunî Sultan; deniz yoluyla hacca giden hacıların yolunu kesen, gemileri soyan, hacıları esir edip köle gibi çalıştıran, Akdeniz'de eşkıyalık yapan, zaman zaman Osmanlı ticaret gemilerine saldıran Tapınak Şövalyelerinin eşkıyalığına son verme kararı vermişti.