400 sene barıştan sonra ateş topuna dönen Gazze ve Filistin

400 sene barıştan sonra ateş topuna dönen Gazze ve Filistin

ALİ ERKAN KAVAKLI

Yavuz Sultan Selim 1517 Mercidabık zaferiyle Kudüs, Şam, Gazze ve Filistin'i Osmanlı topraklarına kattı. Bölgede tam 400 sene barış ve huzur hüküm sürdü. Ta ki 1917'de İngilizler Kudüs ve Filistin'i işgal edene kadar.

Yavuz, İslam Birliği mefkuresi taşıyordu. Müslümanlar arasında bölücülük yapan, ayrılık tohumları eken, fitne çıkaran, kan döken, zulüm yapan Şah İsmail ile 1514 yılında Çaldıran'da savaştı.

23 Ağustos 1514'te Çaldıran Ovası'nda büyük bir zafer kazandı, şah yaralı olarak savaş meydanından kaçtı.

Şah İsmail, Safevî tarikatı şeyhi idi; şeyhlik ile etrafına topladı, ordu kurdu, şahlığını ilan etti. Mehdi ve ehl-i beytten olduğunu, kendisini kılıç kesmediğini, okun işlemediğini, cin ve melekler tarafından korunduğunu iddia etti. Çevresindeki Akkoyunlu, Karakoyunlu, Şirvanşahlar, Özbekler ile savaştı. Yavuz Sultan Selim ile savaşana kadar girdiği bütün savaşları kazandı.

Çaldıran'da tüfekle vuruldu, atından düştü, bir adamının verdiği atla savaş meydanından kaçtı. Büyü bozuldu, kurşunun deldiği, kılıcın kestiği, cinler tarafından korunmadığı ortaya çıktı.

Yavuz 1516'da yine Şah İsmail üzerine yürüdü.

Bağdat'a giderken Memlüklü Sultanı Kansu Gavri yolunu kestiği, Şah İsmail ile işbirliği yaptığı ve Fırat üzerine köprü yapmasına izin vermediği için yönünü Suriye'ye çevirdi. 24 Ağustos 1516'da Mercidabık'ta Memlük ordusunu yendi; Kudüs, Suriye ve Gazze bölgesini fethetti.

Mısır hükümdarı Tomanbay'ı 1517 yılında yendi ve İslam Birliği'ni sağladı. Hilafeti Kahire'den İstanbul'a getirdi, Osmanlı sultanı bütün Müslümanların halifesi oldu.

1917'de 7. Ordu komutanı Mustafa Kemal, bölge komutanı Liman von Sanders'ten emir almadan ordusunu geri çekince Osmanlı İngilizlere yenildi. Kudüs ve Filistin'i emperyalistlerin işgaline uğradı. İngilizler Filistin'e Yahudileri yerleştirdiler. Siyonistler önce terör örgütleri kurarak İngilizler desteğinde Filistin'de terör estirdiler, Müslümanların yurdunu işgal ettiler. 1948'de terör devleti kurdular, o gün bugün Filistin, Siyonist teröristlerin işgali altında.

Kudüs ve Filistin'İ fetheden Osmanlı, o devrin en güçlü ordusuna sahipti.

Yivli ve büyük toplar döktürüyordu.

Tüfek yapmak ve tüfekle savaşma konusunda dünyanın en iyi ordusuydu.

Anadolu, Rumeli, Suriye, Mısır, Arabistan, Cezayir Osmanlı toprağı idi. Müslümanlar birlikti. Onlara karşı koyacak ülke yoktu.

Müslümanlar, sahip oldukları topraklarda insanların dini inançlarına bakmaksızın adaletle hükmediyorlardı.

Mahkemede insanların dinine, ırkına, mezhebine göre değil; haklı olup olmadığına bakılıyordu.

Muhteşem Süleyman isimli eserin yazarı Fransız Andre Clot şöyle der:

"Demirden bir ırk. Efsanelerden daha güzel fetihler gerçekleştirdi. Adaletli, hoşgörülü bir sistem kurma becerisi gösterdi. Balkan halkı, Türklerin egemenliğine zorluk çıkarmadı. Osmanlı, devlet olmadan önce ordu idi. Askeri cesur, itaatli, sadık ve ölüm-den korkmuyordu. Yavuz, Türk ordusunu çağının en büyük askerî gücü hâline getirdi. Süleyman ile devlet en mükemmel temsilcisini buldu. Türklerin sistemi ile bizimkini kıyasladığımda geleceğimizi görerek titriyorum."