28 Şubat'ta ve bugün imam hatipliler

28 Şubat'ta ve bugün imam hatipliler

Ali Erkan Kavaklı

Erenler Halit Evin Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi müdürü kıymetli öğrencim Canan Turan'ın okuluna misafir oldum.

Sendikacı dostum, kimyacı Turgay Birgül davet etti. Öğrencilerle sohbet edeceğim, onlar çalışma ve başarma şevki vereceğim. Diyeceğim ki:

"Her insan deha potansiyeline sahiptir, önemli olan bunu keşfetmek.

Yetenek zorlukları sever, engellerle boğuşurken ortaya çıkar.

Beyin bilgiyle, ilim insanı üstün hâle getirir.

Bilgi güçtür.

Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu

Âlimin âbide üstünlüğü dolunayın yıldızlara üstünlüğü gibidir.

İlim çalışmayla elde edilir.

Başarı mutluluk verir ama gayrete âşıktır."

Öğrencilere gaz verip söz alacağım.

İstanbul trafiğine yakalanmamak için sabah erkenden Adapazarı yollarına düştüm. İki saatte yolu tükettim.

Erenler Mahallesinde Turgay Bey'in gülümseyen yüzü, muhabbet dolu yüreği ile karşılaştım. Kahvaltıyı birlikte yaptık ve okul yolunu tuttuk.

Okul kapısında hoş bir sürpriz yüreğimi sarmaladı. Nasıl sevindiğimi ve heyecanlandığımı anlatamam.

Müdire Hanım, Eyüp İmam Hatip Lisesinden mezun ettiğimiz öğrencim.

Selamlaşma ve hoş-beşten sonra birbirimize acı-tatlı hatıralar anlattık.

Yüreğimi kanatlandıran sevinci, mutluluğu, heyecanı ne Canan Hanım'a ne de Turgay Bey'e anlatmadım.

28 Şubat sürecini Eyüp İmam Hatip Lisesinde yaşadım.

Ecevit'in DSP'si iktidarda, tarih 21 Şubat 2001.

26 öğretmen arkadaşım, başörtülü olduğu için okuldan atıldı. Hem de kanunlara aykırı olarak.

Okul önüne polis dizilmiş, 850 öğrencim gözümün önünde okula alınmadı.

Gözümün önünde.

Güya ben anlı-şanlı yazarım.

Kitaplarım var, sivil toplum örgütü mensubuyum, insan hak ve hürriyetleri savunucusuyum.

Haksızlığa isyan eden şiirler okurum:

"Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem!

Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım,

-Boğamazsın ki!...

-Hiç olmazsa yanımdan kovarım!"

Öğrencilerimin eğitim hakkının gasbına mani olamadım.

Sendikacı olmam zulme engel olmaya yetmedi.

Gazeteciliğim ve köşe yazarlığıma gelince...

Her gün okulun önünde 21 Şubat'tan 15 Haziran'a kadar öğrencilerimle eylem yaptık, zulmün zincirlerini kırmak için haykırdık.

Protesto eylemlerini hikâyeleştirdim, YENİ AKİT'te yayınlanmasını sağladım, zulmü bütün Türkiye'de duyurdum.

Gazetenin efsane yazarı rahmetli Hasan Karakaya şöyle diyordu:

-Hocam eylem günlüğüne sakın ara verme, çok okunuyor.

Eylemin ilk günü İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey okula geldi, öğretmenleri topladı. Başörtüsü yasağının sebebi, milli güvenlik dersi öğretmenlerinin tuttuğu raporlar, dedi.

Öğretmenler toplantısında konuşulanları yazdım.

Eylemi kırmak için İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı okulun önüne geldi.

Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı rahmetli Ünal Mamur ile adama derdimizi anlattık.

"Öğrencilerin okula alınmaması kanunsuz. Kılık kıyafet yönetmelikle belirlenmiş. Okuma hakkı Anayasal bir hak. Polis anayasayı çiğniyor. Öğrencilerin eğitim hakkını engelliyorsunuz, Anayasal suç işliyorsunuz."