12 Yıl Zorunlu Eğitim Kalkmalı Anadolu Liseleri Efsanesi Tükendi

ALİ ERKAN KAVAKLI

Üniversite kapısına yaklaşık 3 milyon öğrenci yığıyoruz. Bunların yaklaşık 1 milyonu üniversite veya yüksek okula yerleşiyor, 2 milyon öğrenci dışarıda kalıyor.

Ayakkabı fabrikası kursanız ürettiğiniz ayakkabının sadece üçte birini satsanız, üçte ikisi depoda kalsa üretimi kısmaz mısınız

İnsan ayakkabıdan çok daha önemli. İnsanın yedeği yok. Eğitemediğimiz insan düşmanımız olabilir.

12 yıl mecburi eğitim verimsiz. Her üç liseliden 2'si üniversite kapısına tosluyor.

LGS'den sonra akademik eğitim alamayacak gençleri mutlaka bir mesleğe yönlendirmeli ve meslek sahibi olmalarını sağlamalıyız.

Akademik eğitim alamayacak öğrencilerin Anadolu liseleri diye isimlendirilen düz liselere gitmesi 4 yılın heba edilmesidir.

Anadolu liseleri eskiden üniversite kazandıran liselerdi. Sonradan Bakanlık bütün liselerin başına Anadolu kelimesi koyarak kelimeyi itibarsız hâle getirdi.

Vatandaşın önemli bir bölümü hâlâ Anadolu liselerinin üniversite kazandırdığını sanıyor ve çocuğunu bu okullara gönderiyor.

Hâlbuki Anadolu lisesi yerine çocuğunun bir meslek lisesine gitmesi veya MESEM'e kaydolup bir iş yerinde çalışarak hafta sonu eğitim alması meslek sahibi olma açısından çok daha iyi.

Bazı küçük ilçelerde Çok Programlı Liseler var, buralar öğrenci öğütme merkezleri. Doğru dürüst atölyeleri, laboratuvarları, meslek uygulama alanları yok. Bir meslek öğretmezler. 12 yıl okumak mecburi. Öğrenci burada vakit öldürüyor.

LGS'de 230 puan alamayan öğrencinin akademik eğitim görme imkânı yok.

Böyle öğrencileri Anadolu liselerine veya ÇPL'lere göndermek çocuğun 4 yılını heba etmek anlamına geliyor. Liselerde, ortaokulda öğretilen bilgiler biraz genişletilerek tekrarlanır, genel kültür verilir. Liseler öğrenciyi ya üniversite ve yüksek okullara hazırlamalı veya bir meslek öğreterek hayata hazırlamalı.

Akademik eğitime devam edemeyecek öğrencinin lise okuması faydasız.

Düz lise yerine bir meslek lisesine giderek meslek öğrenmesi çok daha iyi.

Çocuklarımıza meslek kazandırma anlayışımız da oldukça yanlış. Herkes masa başı işleri istiyor.

Tarla ekeyim, üretim yapayım, hayvan yetiştireyim, et ve süt üretimini artırayım diyen yok.

Etin, sütün, peynirin, yumurtanın pahalı olmasından şikâyet eden çok.

Ülkemiz ekilebilir tarım arazisi bakımından oldukça zengin.

Hayvancılık yapmak için de çok önemli imkânlara sahip.

Üstelik devlet tarım ve hayvancılığı destekliyor. Çiftçiye ve besiciye önemli teşvikler de veriyor.

Buna rağmen çok az tarım lisesi var.

Konya- Seydişehir'de tarım lisesi var, 30 öğrencisi var, okul can çekişiyor.

Vatandaş bilinçli tarım yapmayı, üretimi artırmayı nitelikli iş kabul etmiyor.