Bir tutam Semih

Yunanistan, Portekiz, Sporting, Porto, Beşiktaş, Benfica, Estoril fark etmez Fernando Santos hangi takımı çalıştırırsa çalıştırsın, maçların ilk 20 dakikasında rakibini tartan cinsten heyecansız bir oyun oynatır. Beşiktaş ilk 20 dakikada sanki Şampiyonlar Ligi'de çeyrek final ilk maçında Münih'te Bayern'i 2-0 yenmiş de İstanbul'da rövanş maçını oynuyormuşçasına aşırı temkinli oynadı. Nihayet 21. dakikada Santos kulübede çıkıp takıma "Tamam Konyaspor karşısında artık orta sahada topun arkasına geçerek beklemek yerine hücum prese başlayabilirsiniz" taktik direktifini verdi. Beşiktaş böylece 21. dakikada Muçi ile ilk tehlikeli şutunu çekti. 29'da ise rakip kaleye yakın yerde yapılan organize preste Semih gole olmasa da en azından kaleye yaklaştı. Semih ve Muçi'nin birer de sarı kart gördüğü ilk yarı Beşiktaş taraftarının pek de hatırlamak istemeyeceği cinsten düşük bir tempoda coşkusuzca oynandı. İkinci yarıya Beşiktaş golle başlayınca tribünler de bir zamanlar burada gerçekten Bayern'e atılan golden sonraki kadar sevindiler. Gol paslaşarak kullanılan korner sonrası geldi. Bu tip paslaşarak kullanılan kornerlerde farklı ayaklarıyla orta yapabilme kapasitesi olan oyuncular rol alınca Rashica örneğindeki gibi daha verimli kullanılabiliyor. Zaten Rashica ve Semih birbirini çok iyi anlayabilen, benzer futbol dilini konuşabilen oyuncular.