Ayasofya Medresesi'nin hatırlattıkları

Mevcut kalıntıları, tarihi belge, fotoğraf ve çizimlere göre yeniden yapımla kapılarını açan Ayasofya Fatih Medresesi'nin ışığında dünden bugüne medreselerin kültür dünyamızdaki yerine bakalım.Fatih Sultan Mehmet, "Karada açan en büyük yelkenli" diye de anılan Ayasofya'yı, İstanbul'u fethettikten hemen sonra cami olarak ibadete açar ve eski papaz odalarının bulunduğu yapıların yerine Ayasofya Medresesi'ni inşa ettirir. İstanbul'daki ilk medrese diye anılmasının yanı sıra ilk müderrisinin devrin ünlü âlimi Molla Hüsrev olması da ayrı bir önem arz eder. Molla Hüsrev, hem siyasi hem dinî hem de akli ilimlerde ulemalar arasında ön plandaki bir ilim insanıdır. Ayasofya Medresesi'nde görev yapan bir diğer âlim ise ünlü matematikçi Ali Kuşçu'dur. Astronomi, matematik ve dil bilimlerinde müderris olan Ali Kuşçu, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın elçisiyken Fatih Sultan Mehmet'in istek ve ricası üzerine İstanbul'a yerleşir ve Ayasofya Medresesi'nde ilim çalışmalarını yürütür. Sultan Abdülaziz zamanına kadar ilim dünyasına hizmet eden Medrese, 19'uncu yüzyılın ikinci yarısında yıktırılıp yeniden inşa edilir. Cumhuriyetin ilanından sonra ise 1924-1936 yıllarında Öksüzler Yurdu olarak hizmet veren yapı, bakımsızlık ve ihmallerden harap hale gelince ve işlevsel olarak da hiçbir kuruma cevap veremeyince yıktırılır.Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yeniden inşa edilen yapı, Ayasofya Fatih Medresesi adıyla kültür dünyamızın çalışmalarına yeniden hizmet verecek duruma getirildi. Ayasofya Fatih Medresesi, 13'üncü yüzyıl ile 16'ncı yüzyıl medreselerinin yüksek nitelikli eğitim öğretim düzeyini hepimize hatırlatan bir misyon üstlenirse son derece faydalı bir görev yerine getirecektir.Önce propaganda amaçlıydıBir kurum olarak "medrese", ilkin siyasi nitelik taşıyan Şii ve Sünni mezhepleri arasındaki çatışmalar sonucu ortaya çıkar. Şiilerin medresesine "Darülhikme", Sünnilerinkine ise "Beytülhikme" adı verilir. Her iki kurum, eğitim öğretim maksatlı olmaktan çok, birbirlerine karşı propaganda amacıyla kurulur. Akabinde İlk Çağ düşünürlerinden yapılan tercüme faaliyetleriyle medreselerin eğitim öğretim dağarcıkları genişlese de pozitif bilimlerin tam anlamıyla medreselere girmesi, Nizâmülmülk vasıtasıyla mümkün olur. Selçuklu veziri Nizâmülmülk, ilkin Bağdat'ta akabinde de ülkenin hemen hemen her yerinde medreseler yaptırır. Buralarda, cebir, astronomi, matematik, geometri gibi pozitif bilimlerin yanı sıra fıkıh, kelam, hadis, tefsir gibi dinî bilimler bir arada öğretilir.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6742918;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6742918;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarali-canip-olgunluayasofya-medresesinin-hatirlattiklari-6742918' });Selçuklu sonrası Osmanlı döneminde ilk medrese Süleyman Paşa tarafından İznik'te açılır. Aynı zaman diliminde birçok Anadolu beyliği