Takviye çılgınlığı
Şifa arayışında acze düşen insanların sarıldığı ve büyük oranda da hüsrana uğradığı bir durumdan bahsedeceğim bu haftaki makalemde.
Makalemin başlığını son yıllarda besin takviyelerine artan ilgi ve bu konuda oluşan aşırılıkları tanımlamak için seçtim.
Bir kısım insanlar, sağlıklarını korumak ve hastalıklara karşı mukavemetini artırmak amacıyla daha sağlıklı ve doğru tedbirler varken, kısa yoldan vitaminler, mineraller, protein tozları, probiyotikler ve diğer besin takviyelerine yönelerek aslında şifa bulma yolunun önünü tıkıyorlar.
Koruyucu sağlıkta en önemli husus, hastalıklara karşı vücut direncini artıracak basit tedbirlerle yetinmek varken, maalesef tersinden başlanıyor.
Sağlık bilinci gelişmiş bir insanın öncelik vereceği durumları kısaca hatırladığımızda aslında yapılan yanlışında farkına varılır.
Sağlıklı olma ve sağlıklı kalmada en önem verilmesi gereken hususun başında ağzımızdan girenler var. İkinci önemli husus uyku hijyeni ve stres ve gerilimle mücadele, diğer bir husus ise hareketli yaratılmışlığımıza uygun bir yaşam tarzı.
Önem sırasına bakılmaksızın bu dört önemli konu ile barışık yaşayan insan, eğer alkol ve sigara kullanmıyor, ailevi bir hastalık öyküsü de yoksa 100 yaşına kadar kaliteli yaşama şansına bile sahip.
Özellikle beslenme hataları ve yüksek oranda stresli bir yaşantıya, hareketsiz bir yaşam tarzı da ilave olursa turp gibi kanlı canlı kanlı insanlar, bitkin yorgun bezgin ve hatta canlı cenaze halinde yaşamak gibi bir durumla karşılaşınca piyasada mucize olarak bol miktarda bulunan ve reklam edilen takviyelerden medet umar hale gelebiliyor.
Denize düşenin yılana sarılması gibi bir durum bu.
Ancak, takviyelerin aşırı ve bilinçsiz kullanımı bazı riskleri de beraberinde getirebiliyor.
İnsanlar, daha sağlıklı yaşamak için giderek daha fazla bilgiye erişiyorlar ve bu bilgi birikimi, besin takviyelerine olan ilgiyi artırıyor.
Modern diyetler, işlenmiş gıdaların fazla tüketimi ve yoğun yaşam tarzları nedeniyle besin açısından yetersiz olabilir.
Bu da takviyelere olan talebi artırabilir.
Medya ve sosyal medya platformları, sağlıklı yaşam trendlerini teşvik ederken, kısa yoldan insanların takviyelere yönelmesini sağlıyor. Ünlülerin ve bazı meslektaşlarımın yönlendirmeleri de bu eğilimi güçlendiriyor.
Piyasada birçok farklı takviye ürünü bulunuyor ve bunlara ulaşmak artık çok kolay. Online alışverişin yaygınlaşmasıyla birlikte, insanlar ihtiyaç duydukları takviyelere hızlıca erişebiliyor.
İlaç değildir. O halde zararsızdır algısı ile ya da ben kullandım sen de kullan kolaycılığı ile takviyelerin kontrolsüz ölçüsüz ve sınırsız kullanımının zararlarından kısaca bahsedecek olursam.
Bilinçsizce ve kontrolsüz bir şekilde takviye kullanmak, toksisiteye ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle yağda çözünen vitaminlerin (A, D, E, K) aşırı alınması, vücutta birikerek toksik etkilere neden olabilir.