Siyoniste güvenilmez
Ali Akben
Geçen hafta yazdığım makalede açık seçik beyan etmiştim. ABD ve başındaki sarı gavura güvenmenin sonunun hayırlı olamayacağını sebepleri ile yazmıştım.
Ateşkes anlaşmasından sonra saldırılarını kısmen azaltsa da huylu huyundan vazgeçmiyor ve saldırmaya devam ediyor.
Bu yetmezmiş gibi enkaz altında kalan esirlerin çıkarılması için gerekli malzemenin Gazze'ye girişine engel oluyor. Enkaz altında bıraktığı kendi vatandaşlarını çıkarmak için yardımcı olacak Kızılay ve AFAD'ın Gazze'ye girişine hâlâ müsaade etmemesi kötücül niyetinin açık seçik delili.
Aksamalara engellere rağmen şimdilik mazlum Gazze halkının üzerine bombalar düşmüyor. Mazlum halk yaşam savaşı vermeye tüm zorluklara rağmen devam ediyor.
Otuz kadar ülke devlet başkanının katılımı ve devletimiz dahil dört ülke başkanının garantörlüğünde Mısır'da imzalanan Trump ateşkes anlaşması ile Gazze'de bir lokma ekmeğe ve bir damla suya hasret yüz binlerce soykırım mağdurunun sevinç çığlıklarından rahatsız olan sadece siyonist İsrail değil içimizden de azımsanmayacak kadar fazla bir vatandaşımız olması doğrusu beni derinden üzdü.
Aylarca açlığa susuzluğa mahkum edilmiş Gazze halkının acısından habersiz vur patlasın çal oynasıncı bu kesim, geçtiğimiz aralık ayında Suriye'de gerçekleşen devrime de karşı duruş sergilemiş ve İsrail güzellemesi yaparak, bu devrimden kazançlı çıkan İsrail demişti.
Ancak Suriye'de gidişatın öyle olmadığını bugüne kadarki gelişmelerden anlıyoruz.
Devletimizin aylardır yoğun çabalar sarf ederek başardığı zoraki de olsa varılan ateşkes karşısında, verdiği tavizler(!) ile ilgili akla mantığa muğayir açıklamalar ile vatandaşın kafasını karıştırarak gelinen durumdan vazife çıkarmaya çalışılıyor olmasını da anlamak zor.
Gazze kasabının iki yıl boyunca yaptığı insanlıktan nasipsiz kıyıma karşı aklı selim ile düşünenler, devletimizin attığı adımları takip etti ve başka bir umudumuzun olmadığını da bizzat yaşayarak gördü.
Şimdi ateşkes zamanı.
Elbette siyonizmin binbir oyunu var ama devletimizin de aklı selimi var. Ateşkesin takibinde garantör olmamızı elbette soykırımcı İsrail devleti istemedi ve varılan ateşkes anlaşmasına karşı onlar da ateş püskürüyor.
İsrailli bakanların ateş püskürmesini anlıyorum ama içimizdeki ateş püskürenleri anlamakta zorlanıyorum.
Sarı gavurun hedefi belli. Tek gayesi rehineleri ölü ya da diri almak. Yüz binlerce Gazzelinin evsiz barksız kalmasının, Gazze'nin yerle bir edilmesinin ve hatta açlıktan susuzluktan Gazze halkının ölmesinin sarı gavur açısından hiçbir önemi yok. Varsa yoksa rehineler.
Gazze riviyerası diyerek, mazlum kanı ile sulanmış Gazze topraklarını turizme açacağını övünerek açıklayan bu alçak için elbette barış sevdalısı deme avanaklığını yapmam.