Japonya izlenimlerim

Japonya izlenimlerim

Ali Akben

Değerli okurlarım, sıhhat bulmak için gezmek ve gezerken de ibretler almak için Uzak Doğu Asya ülkesi olan Japonya'da edindiğim gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Binlerce adadan oluşan yüzde yetmişi dağlık Japonya'nın yüzölçümü 378 bin km kare ve 140 milyon nüfuslu bir ülke.

Dünyanın en büyük başşehri ünvanlı 40 milyon nüfuslu Tokyo'ya, THY'nin 12 saat süren direkt uçuşu ile akşam saatlerinde geldim.

Havaalanları ülkelerin yüz akıdır. Tokyo havaalanını zaman eskitmiş. Pasaport kontrolünde oluşan uzun kuyruklar eski Türkiye günlerini hatırlattı.

Havaalanında hassas köpekler bagaj alım bölgesinde bazı bavulları kokluyor, görevli kişi bu bavulları açtırıp içinde ülkeye girişi yasak peynir, meyve ve taze gıdaları buluyor ve imha ediliyor.

Ülkemizdeki yoğun tartışmalardan kaçalım derken, Tokyo'nun yoğun kalabalığının içinde kaybolmamak için azami gayretli olmak gerekiyor.

Tokyo yeraltı ve yerüstü ulaşımında dünyanın belki de en şanslı başşehri ama 40 milyon insanı küçük bir yüzölçüm'e doldurursan kalabalıkta kaybolmak içten bile değil.

Kozmopolit bir ülke olmaması yanında milli lisanları dışında başka lisanlarla eğitim de yok. Yol işaret ve yönlendirme levhaları ve tüm tanıtımlar yerel lisanla olunca ve halkta yerel lisan dışında lisan bilen oranı düşük olunca yerel halkla iletişim imkânı nerede ise mümkün değil.

1945'te ABD'nin Hiroşima ve Nagazaki kentlerine attığı iki atom bombası ile kayıtsız, şartsız teslim olduktan sonra milyonlarca insanını kaybeden Japon halkı bu acının bedelini öderken, bir taraftan da gecesini gündüzüne katmış; çalışmış, üretmiş ve dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olmayı başarmış.

Japon halkı, devletinin bu zenginliği ile şımarmamış; günlük yaşamlarında tasarruf etmiş ve çok mütevazı yaşamış ve hâlâ da yaşamaya devam ediyor. Tüketim toplumu olmamış, çöp üretmemiş, bunun doğal bir sonucu ise ülkeye gelen turistlerin ürettiği çöpleri atacakları çöp kutuları ile ilgili yaşadığı sorunları bende yaşadım. Yeme kültürü de çok farklı olunca kafede, restoranda hatta otel içinde ilk anda bir şaşkınlık yaşanıyor.

En basit, elimizin altında bulmaya alışık olduğumuz kâğıt peçete bulmak bile zor. Bulsan ve kullansan onu atacak çöp kutusu bulmak imkânsız gibi ve yanında taşıyorsun.

Bu hassasiyetten olsa gerek kaldırımlar, yollar ve ortak mekânlarda ne bir çöp nede bir sigara izmariti göremiyorsun.

Adeta "temizlik imandandır" dercesine de temizler, titizler.

Oturdukları evler gibi otel odaları da oldukça küçük.

Bir Japon için eğitim çok önemli, güçlü bir eğitim sistemi ve harika okulları var. Bizdekinin aksine Devlet okullarında okumak bir ayrıcalık ve meslek okulu tercihi ise Japon mucizesi diyebileceğimiz birçok başarının anahtarı. Rehberimiz ara eleman sıkıntısı yaşamamalarını mesleki eğitim okullarına bağlıyor.

Japon yazısının değiştirilmemesi, imparatorluğun hâlâ önemli bir otorite olması, Japon ahlakının çocuklara ilk yaşlarda verilmesi, ebeveyne saygı, aile yapısı ve kültürel dejenerasyona karşı duruş Japon mucizesinin önemli başka birkaç sebebi.

Japonlar Müslüman değildir ama onlarda İslam ahlakı vardır.

Japonya'nın uluslararası şeffaflık ve temizlik notu 100 üzerinden 75'tir, dünyanın şeffaf ve temiz ülkeleri listesinde 18'inci sıradadır. Japonya'nın notu düşük ve zayıf olsaydı, bu kadar ilerleyemez ve yükselemezdi.

Japonya, ikinci dünya savaşı yenilgisinden sonraki büyük kırılmaya rağmen, bir devamlılıklar ülkesidir. Japon hanedanı o kadar eskidir ki, başlangıç tarihi bilinmemektedir. İmparatora saygıda da örnekler.

Japonya, Batı medeniyetinin, Avrupa ve ABD'nin öncelikle ilmini, tekniğinin işe yarar taraflarını almıştır.