İSKİ'msi yolsuzluk

İSKİ'msi yolsuzluk

Ali Akben

1993 yılındaki İSKİ yolsuzluk skandalının bedelini CHP, iktidardan mahrumiyet cezası ile uzun yıllar boyunca ödedi.

Genç kuşağın hafızasında bu skandalla ilgili bir iz olmadığından dolayı, CHP yerel seçimlerde özellikle gençlerin reyleri ile yerelde iktidar oldu ve son bir yıldır yaşananlardan anlıyoruz ki, değişen hiçbir şey yok.

Eski tas eski hamam.

CHP, bildiğimiz CHP ve İSKİ skandalında olduğu gibi yolsuzluk batağına yeniden bir daha saplanmakta gecikmedi.

CHP içindeki duyarlı vatandaşlar bu sürece daha fazla dayanamayınca açık-gizli ihbarlar peş peşe yapıldı.

Geçtiğimiz kasım ayında gerçekleştirilen CHP kurultayında, bazı delegelerin para ile satın alındığı ile ilgili şaibeler havada uçuşup, İBB Başkanının terör ve yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili ihbarlar sosyal ve dijital medya mecralarına düşmeye devam edince devletin teknik takibi ile İBB'nin bazı birimlerinde incelenme başlatılması ve bu arada birçok evrak imha edilip bazı sorumluların da yurt dışına kaçmaları ve Beykoz Belediyesinde duyarlı CHP'li vatandaşların ihbarı ile açığa çıkartılan başka yolsuzluklar da tuz biber olunca devlet, tanıkları ve delilleri ciddiye alıp düğmeye bastı ve olanlar oldu.

İBB başkanı dâhil 106 şüpheliye gözaltı kararı veridi. İBB başkanını la-yüsel gören trol ordusu, bazı bot hesaplar ve beşinci kolcular hep birden saldırıya geçtiler.

Kifayetsiz, muhteris ve çapsız olduğunu en iyi kendileri bildiği halde, başsavcılık makamının sıraladığı suçları işleme potansiyeline sahip pişkinlikte mahir bu kişiyi savunanların yüzlerinin kızaracağı günler yakın.

6 yıl gibi koca bir zaman diliminde İstanbul'a gözle görülür bir hizmeti, İstanbulluyu trafikte, toplu taşımada ve günlük yaşamında rahatlatacak bir hizmeti var mı sorusuna muhatap olanların sayabileceği nerede ise hiçbir hizmet yok.

Sayılması bile abes ve ayıp olacak üç-beş göz boyamalı işler için milyonlar harcayarak reklam panoları ile vatandaşa hizmet diye akşam-sabah gözlerinin içine sokması ayıbı yetmiyor.

Hukuku baskı altına almak için aba altından sopa gösterip saman altından su yürüterek masum insanları sokağa dökmesini anlamak gerçekten zor.

Saraçhane bülbülü paralı şakşakçılardan ve konserlerde milyonları götüren sanatçılardan şunu beklemeliyiz.

Açık seçik, eğip bükmeden savcılık makamının iddialarına karşı net bir söylemle "benim başkanım asla böyle bir cürüm işlemez, bu ithamların hepsi düzmece" demeleri lazım.