Değerli okurlarım, sağlık bilincini geliştirmek için doğru kaynaklardan yararlanmak elzemdir. Doğru kavramı günümüzde 180 derecelik bir açı ile yelpazelendiği için insanımız haklı olarak hangi doğru diye sormadan edemiyor.

İnsanımızın kafasındaki karışıklıkta bu açının genişliği elbette önemli bir etken ancak başka etkenlerde yok sayılmaz.

Değeri kaybedildiğinde anlaşılan sağlıklı olma hali aslında her bir insanın en temel arzusu ama çeşitli sebeplerle kolayca kaybedip, zorlukla da bulduğumuz bir yitik olduğu yaşanılan gerçeklerle tescilli.

Doğru bilinen yanlışlar ve yanlış bilinen doğruları yazmak bu makalemin sınırları içerisine sığmayacak kadar fazla olduğu için ben sık yapılan hatalar üzerinden kısa bir özet geçmek istiyorum.

Son yıllarda zirveden düşmeyen sağlıklı olma arayışları birçok insanın malumu. Kimi bitkilerden, kimi doğal minerallerden kimi de başka başka takviyelerden medet umup şifa arıyor.

Arayanlar bulur kabilinden inatla arayışlara rağmen beklenen şifa çoğunlukla gelmeyince şifa bulanlara müracaatlar başlıyor ama bu ortamda Dimyat'a pirince gidenlerin büyük bir kısmının evlerindeki bulgurdan olduklarını bizzat yaşananlardan gören bir hekimim.

Takviye çılgınlığından bahsetmeden önce hacamat tedavisi ile ilgili yaşanmışlıklardan birkaç örnek vererek sağlık bilincinin geliştirilmesine katkı sağlayacağım.

Hacamat tıbbi bir tedavidir. Mezopotamya tıbbından günümüze kadar gelen ve Hz Muhammed (SAV) efendimizin sünneti olduğu içinde de Ortodoks batı tıbbı ve ülkemiz tıp otoriteleri tarafından yıllarca ihmal edilmiş ve hatta İslam'ı çağrıştırdığı için de tıp dışı şarlatanlık olarak yaftalanmıştır.

Gerçek böyle değil ama tıp otoritelerinde bu algı hâlâ büyük oranda kabul görmekte, Sağlık Bakanlığımızın tedavi protokollerinde olmasına rağmen de bu yanlışta ısrar sürdürülmekte.

Hacamat tedavisini uygun gördüğüm hastalarıma yıllardır bizzat uygulayan bir hekim olarak bu yanlış algının devam etmesinde, hekimlerimizin ön yargısını ve halk arasında haccam ve haccamme olarak tanınan hekim dışı kişilerin cesurca bu tedaviyi önüne gelene uygulamalarını görüyorum.

Sağlık Bakanlığının sertifika kurslarına katılan hekim sayısı arttıkça ve uyguladıkları tedaviler olumlu sonuçları ile hastalara şifa vesilesi oldukça, bu tedavinin önünde set gibi duran meslektaşlarım bu inatlarından vazgeçecekler.

Çünkü hacamat, uygun hasta gruplarında ciddi şifa vesilesi olan çağdaş bir tedavidir. Özellikle son yılların püsküllü belası olan ve görülme sıklığı füze gibi artan; otoimmün hastalıklarda, psikosomatik ve parapsikolojik hastalıklarda hatta kalp damar hastalıklarında umulmadık olumlu sonuçları ile tıbbi tedavilerimize yardımcı olmaktadır.

Hiçbir tedavinin mucizesi olmadığı gibi, hacamat da mucizevi bir tedavi değildir. Hasta seçiminde sadece muayene değil bazen tetkiklerinde yapılması gerekir.

Tedavi steril ortamda yapılmalı.