Gazze Kızıldenizi

Değerli okurlarım bir yılı aşkındır devam eden Gazze katliamı nerede ise tüm insanlığı uyandırdı.

Bu bir milad.

Klasik ama zulmün dünyada oluşturduğu algıya uyan bir tekerleme, "bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak".

Üç semavi dinin doğup dünyaya yayıldığı topraklarda devam ettirilen zulüm ilelebet devam etmez. Gazze kasabı zalim Netanyahu ve avanesi istese de devam etmez.

Mezapotamya üç semavi din içinde çok önemli olayların yaşandığı topraklar.

Zalimliği bugün bile tescilli Mısır firavunu kendi sarayında büyüttüğü Hz. Musa, zulüm altında inleyen ve kendisine biat edenlerle zalim firavundan kaçanlar Kızıldenizi yararak karşıya geçmiş ama firavun ordusunun Kızıldenizde boğulup helak olduğunu bize kutsal kitabımız Kur'an bildiriyor.

Firavunun Kızıldenizde boğulması kıssası kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de birkaç sure ve ayette detaylı olarak açıklanmaktadır.

Yunus Suresi'nin90-92. ayetlerinde firavunun İsrailoğulları'nın peşinden giderken boğulurken iman ettiği fakat bu imanının kabul edilmediği anlatılır. Burada, firavunun Allah'a olan kibri ve zulmü nedeniyle cezalandırıldığı ve bedeninin ibret olması için korunacağı ifade edilir.

Tarihsel açıdan bakıldığında, bu olayın hangi firavun döneminde gerçekleştiği net olarak belirlenememiştir. Ancak bazı tarihçiler ve arkeologlar, olayınII. Ramsesya da oğluMerenptahzamanında yaşanmış olabileceğini ifade ederler.

British Müze'de sergilenen firavunun, Kızldenizde boğulan firavunlardan biri olduğu ile ilgili rivayetlerden de anlıyoruz ki, yapılan zulüm er ya da geç zalime misli ile bedelini ödettiriyor.

Firavunun boğulmasıyla ilgili arkeolojik kanıtlar tartışmalı olsa da, bu kıssanın dini ve manevi anlamı, özellikle zulme karşı bir adalet arayışını temsil etmesi bakımından önemlidir.

Firavunun Kızıldenizde boğulmasını yorumlayanlar, zulmün ve kibrin en nihayetinde ilahi bir adaletle son bulacağına iyi bir örnek olduğuna inanırlar. Aynı zamanda, insanların dünyevi güçlerine güvenerek adaletsizce davranmalarının, sonunda bir cezaya çarptırılacağına dair bir uyarı olarak da kabul edilir. Bu olay, Allah'ın mazlumların yanında olduğunu, zulmedenlerin ise er ya da geç yaptıklarının hesabını vereceğinin açık delilidir.