Paris olimpiyatları sonlandı ama 15 günlük süre içerisinde yaşanılanlar daha uzun süre gündemde kalacak gibi.

Tüm dünyanın dikkatini çeken Yusuf Dikeç duruşu maalesef ülkemizde hak ettiği kadar gündem olmadı.

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak sporcularımızın gösterdikleri başarı ile "Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak spor federasyonlarımıza en üst düzeyde imkanlar sunduk. Bu imkanları doğru ve verimli kullanamayan bunun hesabını verecektir."

Bu açıklamadan anlaşılan çok ama çok fazla şeyler var ama benim makalemin ana konusu hemşerisi olmaktan gurur duyduğum Yusuf Dikeç.

Maraş'ın havasını almış ve suyunu içmiş bir kişiden bekleneni yapmış olan hemşerim bir röportajında kendini tanımlarken; hem mütevazılığını, hem devletine ve milletine olan sevgi saygı ve bağlılığını, hem de milli ve manevi değerlerle barışıklığını birlikte ifade edince sanırım malum kesimin gözünde bir anda yok hükmüne geçmiş olmalı ki, bu kesimden ufak tefek hık mıktan başka bir şeyler söylenmedi.

Bir anda sus pus oldular ve işi öyle bir yere evirdiler ki, tam bir felaket.

Varsa yoksa filenin sultanları bununla yattılar bununla uyudular ve bununla kalktılar. Milli voleybol takımımızı küçük bir kalıbın içine alarak başarılarını sanki onlardan başkası kutlayamazmış gibi küçülttükçe küçülttüler ve küçüldükçe de küçüldüler.

Bakan beyin ağzında sakladığı baklalardan bir bu garabet olur mu Onu bilemem. Ama malum kesimin bu başarısızlıkta parmağı olduğuna inananlardanım.

Hele işin içine İBB ve CHP girince bu inancım iyice netleşti.

Gariplikler çok da bir tanesi beni çok güldürdü.

Milli voleybol takımımızın yarı final yolundaki gurur verici başarısını İmamoğlu'nun uğurlu ayağına bağlayanları görünce cehaletin bu kadarına da pes dedim.

Değerli okurlarım, Tayyip düşmanlığının insanımızı nerelere sürüklediğinin açık delili bu çağ dışı hamaset.

Sosyal medya vasıtası ile bu tür asparagaslara balıklama atılan kelli felli(!) insanları görünce ülkemiz ve geleceğimiz adına hayıflandım da.

Yerelde ülkemiz bu kafalarla yönetiliyor.

Acı ama gerçek.

Devletimiz çelik kubbe diyor.. Gök vatan diyor.. Angutlar alık alık bakıyor.

Devletimiz mavi vatan diyor; biri çıkıp bu söylemler Türkiye'ye zarar verir diyebiliyor.

Gazze bizim sınırımız diyenlere anında cevap gecikmiyor:

Gazze'den bize ne!

Gavur evlerimize girip çoluk çocuk demeden tırpanladığı zaman bu acezelerin ne diyeceğini doğrusu merak ediyorum.

Dikeç duruşunun ne anlama geldiğini tüm dünya anlamış olmalı ki, İsveçliden Avusturalyalıya, Jamaikalıdan Macar'a, İskoçyalıdan Hollandalıya, Elon Musk'dan Tom Hardy'ye ve ülkemizden yerli ve milli olan de birçok sanatçı ve sporcumuz Dikeç pozu ile onurlu duruşlarını sergiliyorlar.

Bu halka genişleyerek devam edecek. İçimizden birilerinin yüreğinin yağları eriyedursun hemşerim zor bir dönemden geçtiğimiz bugünlerde içimize su serperek gönüllerimizi ferahlattı.

Aldığı madalya bir tarafa dünyada uyandırdığı yankı ve ülkemizin tanıtımına sağladığı katkının maddi ve manevi bedelini tahmin etmek mümkün değil.

Ülkemizin tanınmasında sağladığı katkıyı, hakkınızda yazılıp çizilenlerden alıntı birkaç paragraftan anlıyoruz.