Gazze'de işlenen insanlık suçunu ve soykırımı tarih kitapları yazarken, sade zulme sessiz kalanlardan değil, tarihin akışını değiştiren Hamas'tan her türlü acımasızlığa rağmen şehirlerini terk etmeyen sessiz yığınlardan ve ebabillerden de bahsedecek.
Ebabiller, Allah'ın koruması altındaki Kâbe'yi işgale yeltenen zalim Ebrehe ordusunu gagalarında taşıdıkları siccin füzesi ile vurarak tarumar etmişti. Kur'an-ı Kerimde bir surede bu olayın ayrıntılarını merak edenler bulabilir.
Gazze katliamı, sûret ve sîretleri ayırt etmede tam bir turnusol görevi yaptı. Söylemlerin özde mi sözde mi kaldığını kimin ne mal olduğunu gösterdi.
Gazze yerle bir edilerek harabe haline getirilirken içinde yaşayan insanlarda hunharca katledildi. Enkaz altında kalan binlerce canla beraber yüzbinler çoluk çocuk kadın demeden canlarından oldu. Harabe haline getirilmesine rağmen şehirlerini terk etmeyeler ise açlığa susuzluğa ve her türlü eza ve cefaya maruz bırakıldı.
Aynı ABD bugünde Gazze katliamında ipe un seriyor. Kendi piçine tazı tavşan oyunu ile zaman ve zemin kazandırıyor.
Bir LEŞ miş milletler topluluğunun hiçbir hükmünün kalmadığını anlayan vicdanlar, tüm dünyada kıyam ederek şehirlerin meydanlarına indi ma'şeri vicdanları oluşturdu.
Güney Afrika'da yargılanarak görüldüğü yerde tutuklansın denen zalim Netanyahu, ABD meclisinde ayakta alkışlanınca ve acımasız gayrı insani cinayetlerine var gücü ile devam edip zulmünü artırmaya devam edince, vicdanlar bu zulme daha fazla sessiz kalmadı.
Sosyal medyada, Gazze'ye gidiyoruz dendi ve saatler içerisinde milyonlar bende varım deyince müracaatlara ara verildi. Sayıları milyona yaklaşanlar arasından, aktivistler seçildi ve eğitildi.
Elliden fazla ülkeden onlarca gemi ve teknelerle binin üzerinde farklı din, dil ve meşrepten aktivist Ispanya, İtalya, Tunus ve Yunanistan'dan yola çıktı.
ABD ve Piçi Netanyahu'nun tüm engelleme ve saldırılarına rağmen aktivistler SUMUD organizasyon komitesinin önderliğinde yolculuklarına başladı.