"Sevgili Beşiktaşlılar Sergen Yalçın ve Şenol Güneş ismini konuşmakta çok haklılar" Evet! Sayın Hasan Arat'ın bu son verdiği demeçten de anlaşıldığı üzere camiadaki kararsızlık, ikiye bölünmüşlük, karar verememe hali had safhaya ulaşmış... Kendi kararından önce hangi kesim memnun olur mantığını bir türlü yenemiyoruz... Ben elli tane isim gösteririm sosyal medyadan, hayatın akışı içindeki arkadaşlarımızdan Şenol Güneş'in Beşiktaş'a ille de gelsin konusunda cam çerçeve indiren.... Eee! Ne oldu Şenol hoca giderken kimsenin sesi çıkmadı... Ha keza Sergen Yalçın İmza töreni herkesin portföyünde duruyor.. Giderken Dolayısıyla insanların nabzına göre hareket etmektense doğru bildiğin doğrusu olduğuna inandığın bir hocayı seçmek en adaletlisi... Etki altında kalma.... Sevgili başkan, bu camianın 1 numarası, birinci ağzı sensin... Herkesten çok senin bilmen gerekiyor bu takımın ya da oluşturacağın takımın kime ihtiyacı olacağını.... Acele etmeden ama çabuk(!!!!) karar vermen gerekiyor... Yoksa bu ikiye bölünmüşlük iyi değil... Geciktikçe insanlar daha çok fikir beyan ediyor... Yerli mi istiyoruz yabancı mı Şenol mu gelsin Sergen mi Cenk mi kalsın Aboubakar mı Baksanıza ikilemden ve çok seslilikten fenalık geçireceğiz... Çık müspet ya da menfi kes herkesin biletini Önümüze bakalım....

BONUCCI'NİN KAÇAN PENALTISI!

F.BAHÇE çeyrek finalde 3-2'nin rövanşında kendi sahasında oynadığı karşılaşmada Olimpiakos'a penaltı atışları sonucunda elendi... Üç penaltı kaçırdı F.Bahçe... Kaçıranlardan biri de Bonucci....Çok kötü vurdu topa... Ben bu Bonucci'nin İtalyaAlmanya maçında Neuer'e attığı penaltıyı da biliyorum... Soğukkanlı, nereye attığını bilen, kendinden emin yaptığı vuruşu.... Aynı minvalde Geçen gün YouTube'da yaptığım programda konuk ettiğim Beşiktaş Basketbol A Takım koçu Dusan Alimpiyeviç'e, Bu faul atışlarını ne yapacağız diye sorduğumda adam kendinden geçti iyi mi.... Biliyorsunuz faul atışlarıyla ilgili ciddi problemimiz var Beşiktaş takımı olarak.... Özellikle Delgado'nun faul atışlarında gözümüzü kapar hale geldik bir ara!!! Sevgili Dusan gülme krizinden sonra her basketçinin defalarca her antrenmanda yüzden fazla atış idmanı yaptığını inanılmaz gayret gösterdiklerini ve bu işin o atış sırasında tamamen psikolojik olduğunu anlattı.... Ki bende öyle düşünüyorum..... Zaten mevzu tam da bu... Faul atışıpenaltı atışı fark etmez... Atış yaptırdığın kadar elinin ayağının sıcaklığı kadar Beyin olarak da hazırlanmalı oyuncu... Boş sahada ve salonda idman ayrı Dolu stat ve salon önünde o atışı kullanmak ayrı... Mental ve fizik olarak yüksek aidiyet duygusuyla Ve hepsinden önemlisi camiaların senden beklentilerinin sorumluluğuyla hazırlanmak... Burayı çözdün mü gerisi çorap söküğü.... Yani, Bonucci'ye talya forması altında hissettiği aidiyet olgusunu F.Bahçe'de de aşılamak... Bunu başarabildin mi o turu atlarsın işte.... Bunu bütün takımlar nezdinde genel olarak F.Bahçe'den örnek vererek paylaştım sizinle... Yoksa yandı gülüm keten helva.....