Fernando Santos'un Beşiktaş'a gelişi camiayı hareketlendirdiği bir gerçek... Aynı etkiyi takıma da yapmasını bekliyoruz açıkçası... mza töreninden sonra ayağının tozuyla Rize'ye gitmesi topçuları normal şartlarda kamçılaması gerekiyor... Maç Rashica'nın kendisinin topçu olduğunu hatırlamasıyla başladı.

En çok verim beklediğimiz ve aynı oranda hayal kırıklığı yaşadığınız Rashica, Öyle bir gol attı ki ceza sahası sağ çaprazından en iyisi ben anlatmayayım Akşam seyredin... 0-1... Salih'in kesik yediği, yerine Demir Ege'nin forma giydiği maçta kronik geri çekilme sendromundan sıkıntılar yaşamaya başladık...

VAR'dan dönen yediğimiz gol geri çekilmeyin babında bir uyarı sensörüydü... Yağmurun azizliği ve onun sahayı ağırlaştırmasında topu ve oyunu domine etmemiz o minvalde soyunma odasına gideceğimizi düşünmemizi Semih Kılıçsoy bozdu. Altyapıda öğretilen kaleyi karşında gördüğünde vur ritüeli o genç çocuğun ayağından hayat buldu, vücut buldu... Bravo delikanlı 0-2... Şu hareketi kaç yıllık topçulara bir türlü anlatamamıştık... Utanırlar belki... İlkyarının sonuyla ikinci yarının başını nasıl bağlarsınız Kılıçsoy'la tabiki...

2. devre başlar başlamaz attığı gol, ilk yarının sonunda attığı gole selam niteliğindeydi... Bu üçüncü gol gelince Aboubakar düştü aklıma... Seyrediyorsa çekirdek çitliyor mudur acaba! Utanıyor mudur ya da!!! Rashica ve Kılıçsoy'un öne çıktığı bu maçta Beşiktaş, 70. dakika itibariyle ağır idman yaptıktan sonra düz koşu yapan sporcular gibiydi... Ağırdan aldı, fırsat kolladı... Lakin Kılıçsoy'a büyük bir parantez açmak istiyorum...