Seviyeli muhataplıklarda genelleme yapmadan

İnsanları meşhur bir Kasparov hamlesi gibi akıllıca susturmanın yolu sosyal medyadan geçmekte.... Taraftar içinde olduğu durumdan şikayetçi, isyan edecek yer arıyor... Nasıl şikayetçi olmasın ki Son üç senedir kasımda havlu atıyoruz lige... Yeni gelen yönetim var... Tabii ki bu durumdan onlar mesul değil... Daha konsantre çalışmaları için onlara zaman vermek gerekiyor... Lakin üç senedir damla damla dolan sinir küpünün aynadaki yansımaları bunlar... Bu kısmı da yönetim dengelemek zorunda... Her başarısız hamlede katlanarak devam eden bir kartopu içindeyiz maalesef.... Taraftar bir evvelki yönetimi istifa ettirmiş canı burnunda ve çıkış yolu arıyor... Ve mağlubiyetler peş peşe gelince isyan bayrağı açılıyor... Zaten geçmiş yönetim payına düşen tepkiyi fazlasıyla almış ve gitmiş... Peki, neye isyan o zaman Seçim öncesi vaatlere... Sabır gerekli mi Gerekli... Bakın kalbim temizmiş, pazar günü öğle saatlerinde bir tweet attım; 'Yeni yönetimi sıkıştırmayın, bırakın işlerini yapsınlar gizli tuttukları bir şey vardır, zaman tanıyın' babında.... 4-5 saat sonra Fernando Santos'u açıkladılar... Gizli ve temiz iş... Böyle mi olmalı Evet! Böyle olmalı... Teknik direktör konusu halledilmeseydi, bahsettiğim Kasparov hamlesi devreye girecekti.... "Çebi zamanında konuşmayanlar, bir aylık yönetime dayanamıyor" Allah'tan bu suçlama mekanizması otomatik olarak devre dışı kaldı!!! Ee Çebi zamanı konuşulmadıysa, Çebi nasıl gitti o zaman Şaka gibi değil mi İlla bir şey yapılacağı zaman senin istediğin tarzda mı olmalı!!! Sırf bu değil ki... Çebi zamanında; Çebi eleştirildiğinde 'Fikret zamanı konuşmuyordunuzcular' vardı... Hele Fikret zamanı!! "Demirören zamanı tek kelime etmeyenler" diye başlayan cümleler kura kura Beşiktaş'ı nerelere getirdiler!!! Şimdi de Hasan Arat'ın ve yönetiminin açığını arayacak olanlar, çıkacak ortaya.... Bunlar hep aynı familya!!! Bitmek bilmeyen sosyal medya girdabının karıştırıcıları... O stat yıkılmasaydı kimse böyle at koşturamazdı ya! Neyse... Velhasıl-ı, sevgili okuyucularım, sevgili arkadaşlar Eleştiri iyidir... Sevdiğin yanlış yoldaysa doğru yola sürüklemek için yapıcı eleştiri bir suçlama argümanı değil, Bir elzemdir.... Ne demek eleştirme... Yıkıcı olmadığı sürece eleştir. Hatta kurumlar ve kişiler eleştiriye açık olmalıdır da.... Hele seviyeli muhataplıklarda... Genelleme yapmadan!!! Dostça.... Bir babanın evladına nasihati gibi.... Eleştirilerin yıkıcı olmasın yeter... Haa!!! Sen bunu alıp, 'filancayı eleştirmiyordun' diye ortalığı karıştırırsan, o eleştirinin doğruluk payının, kişi başına düşen gelirini hesaplayamazsın!!!!! Ve koruduğunu zannettiğin kişiye ya da kuruma en büyük kötülüğü yaparsın...