Sevgili Bronckhorst, futbol basit bir oyundur, zor olan onu basit oynamaktır

Yakın geçmiş, uzak geçmiş!

Farketmez!

Yaşadıklarını beyninde biriktirirsen, önündeki hayata sermaye yaparsın...

Sonra bozdur, bozdur harca...

Sezgin kardeşimden Arda Kardeşler'e Bu haftaki maç ataması Zorbay Küçük'ten, MHK başkanı Ferhat Gündoğdu'ya farklı konulardan bir yazı demeti hazırlamıştım ama, bu son Kasımpaşa mağlubiyeti, kursağımızda kalan iri bir lokmanın vücudumuzda yarattığı deprem etkisi gibi olduğundan, Takım top oynamıyor, maç alamıyor, sen ne anlatıyorsun diyecek insanları da göz önüne alarak, Kalemi tamamen Bronckhorst'a ve takıma çevirdim.

DÜZELİR DİYE SUSTUK AMA...

Ne dedik en başta Geçmişinden faydalan ki önünü iyi görebilesin, çareyi çabuk bulasın...

Tabii, dersine iyi çalışmak şartıyla.

Şimdiiiii

Eyüp maçını son dakika penaltı golüyle 2-1 yendiğimizde, maç sonu programında dedim ki,

"Bu maçı 1-1 bitmiş sayıyorum, üç puan hanemize yazılsın ama Bronckhorst bir puan almışız gibi devam etsin."

Kaleci Mert gününde olmasa üçlük olmuştuk zira...

Bu maçtan ders çıkardık mı

Hayır.

Ajax'tan sonra dört yediğimizde, Bronckhorst'un onca hatası olmasına rağmen, anlamsızca onu savunan insanlarla uğraşmaktan gerçeklere perde çektik.

Hiç perdeyi araladık mı

Hayır.

İnönü'de Frankfurt'tan üç tane yediğimizde adam "İyi oynadık" dedi.

Ben yutmadım!!!

Kalecileri iyi top çıkarmış...

Olabilir...

Eyüp maçında da senin kalecin çok top çıkardı!

Tatmin olduk mu

Hayır.

Eeee! Lyon

Maç sonu yorumumda hayatımda ilk defa topun bizi sevdiğini gördüm dedim ama, Adamların her geldiğinde oturduğum sandalyede irkilmekten kıçımda yara çıktığını kimseye söyleyemedim...

Hele G.Antep maçının son 25 dakikası bizim ömrümüzden gittiği için Bronckhorst'a hiçbir şey demiyoruz!!!!!!!!!!!!

Tabii bu arada önce Muçi'nin kadro dışı kaldığına nasıl anlam veremediysek, Semih'in niye devamlı kesik yediğine cevap bulamadık.

Bu minvalde oluşan homurtulara da bilim ışığında bir haber servis edilerek konuşanlar susturulmaya çalışıldı.

"Patlama gücü ve koşu mesafeleri yetersizmiş".....

Sonra Musrati çıkmazına girdik...

Şimdi de o oynamıyor.

Oyuncu değişiklikleri de ve oyuna müdahalede bir türlü istediğimiz verimi alamadık...

Allah var, bir tek Galatasaray maçında 2-1 yenilmemize rağmen derli toplu, göze hoş gelen, daha istekli, daha ne yaptığını bilen bir takım seyrettik...

Verdiğimiz destekte "çıkışı yakalıyoruz" heyecanını yaşamamızdandı...

Geldiğimiz noktada Bronckhorst'un hatalı oynattığı maçlardan ders almadığını görüyoruz.

Bu durumdan Feyyaz Uçar'ın da Samet Aybaba'nın da memnun olmadığı söyleyebilirim ama ispat edemem.

Kadroyu Friedel'le kuruyor söylentileri var.

Ve kanımca en büyük sıkıntı bu.

Kasımpaşa maçındaki enerjisiz takım görüntüsü hocanın aşılayamadığı güvenle alakalı.

Ve benim en takıldığım nokta, Takımı sahiplenecek topçu sayısı neredeyse YOK......

Defans ve kaleci hariç kimse yerinde oynamıyor ve bu topçuları bitiriyor....