Sayın yönetici, o dediğinizden olmaz!!!

Dünyanın neresine giderseniz gidin, ezeli rekabetlerde yenen taraf, yenilen tarafı kızdırır... Bu, taraftar kısmı için de geçerlidir, kulüp ve yetkili kişiler için de olasıdır... Adettendir ve bu işin vazgeçilmez zevkidir...

Bu iş, zaman içerisinde şahısların birbirlerine takındığı tavır çerçevesinde şekil alır... Çok sivri köşeleri de olur, yumuşak köşe başları da... Yani kısacası, Ne ekersen, onu biçersin...

Şimdi biz, G.Saray camiasının penaltılarla elendiğimiz bir Lyon maçı sonrası kendi resmi sitelerinden paylaştıkları "Tarih bir kere yazılır" sözüyle bize göndermede bulunduklarını, o üzüntü içinde o görsele nasıl sinirlendiğimizi nasıl unutalım...

Hele Fener'e yenildikten sonra yaptıkları salıncak muhabbetini... Unutmayız... Unutmadık da... Maçı aldıktan sonra, soğuk yenen yemeği sofraya getirdik!!! Squid Game filminden esinlenilmiş, zıplayan bir Okan Buruk görseli...

G.Saray yöneticisi İbrahim Bey demiş ki: "Yemeği kaldırın masadan!" Oldu... Başka ne verelim abime!!! Ya bu nasıl cüret

Sen yaparken şen şakrak kahkahalar havada uçuşsun, biz yapınca "Yakışmadı, kaldırın, özür bekliyoruz" falan... Öyle bir şey yok, sayın yönetici... Yenildiniz, saygı göstereceksiniz... Kendi kendinize bir hükümdarlık kurmuşsunuz, istiyorsunuz ki her şey sizin dediğiniz gibi olsun. Olmaz...

Hem siz, sayın yönetici, G.Saray'ın şampiyon olduğu gece Okan Buruk'un Florya'da bir şarkıya eşlik ederken millete sövdüğü sırada neredeydiniz Öyle alacağına Kartal, vereceğine karga olmaz...

BİR KERE, G.SARAY BU ÜLKENİN EN BÜYÜK TAKIMI DEĞİL, ONU AKLINDAN BİR ÇIKAR...

Bir kere, G.Saray bu ülkenin en büyük takımı değil, onu aklımdan bir çıkar... Cumartesi gecesi İnönü'de G.Saray'ı yendikten sonra, G.Saraylı topçular Osimhen ve Abdülkerim'in saha içinde, Yunus Akgün'ün de stat koridorlarında adrenalin, endorfin ve dopamin salgılamalarına şahit olduk!!!!

Saha içi tartışmaları çok da itici gelmedi, tribünle dalaştılar falan, "Olur böyle şeyler" der geçilir de, Yunus kardeşimizin konuşma tarzına iki kelam etmek şart... Dövüşenden değil, konuşana dikkat etmek gerekiyor zira...

Ne demiş Yunus "Beşiktaş'ı tebrik ederim, Türkiye'nin en büyük takımını yendiler, sevinmeleri normal, puan farkını 25'e indirdiler!!!!" Ba ba ba ba!!!!!! Kelimelere bak, zehirli sarmaşık... Sakince tebrik ediş görüntüsü altında, aklı sıra aşağılamaya çalışıyor...

Bu yaşta tribüne oynamayı öğrenmişler... Demezler mi adama, "Bir kere adam geçtin mi, bir tane orta yaptın mı Morata'nın kafasına da konuşuyorsun!" Yok! Hamasi bir dille konuş, sivri çıkış yap, aferin desinler... Kurnaz seni!!!! Sen, akıl hocalarına söyle, eksik bilgi vermesinler sana...

Bir kere, G.Saray bu ülkenin en büyük takımı değil, bunu aklından çıkar... İkincisi, Beşiktaşlıların sevinmesi G.Saray'ı yenmelerinden değil, o da yanlış bilgi... Üçüncüsü, yaşadığımız sevinç çıktığımız maçta unvanımızı korumayla alakalı...