O yüzden bırak da çoğu insan seni F.Bahçe'ye gittiğinle değil de, F.Bahçe'ye attığın gollerle hatırlasın...

Tümer'in zaman zaman röportaj verdiğini, o röportajlarda da takım içi bazı muhabbetleri ifşa ettiğini duyuyoruz, okuyoruz...Olabilir... Geçmiş zaman anıları tatlıdır... Acı olanlarını bile bazen gülerek anlatırsın... Eyvallah... Lakin kafama takılan bir mevzu var anlattıklarının içinde... Hani alacakları yatmamış da, yönetimi protesto edip başkanı falan çağırmışlar... Başkan gelmemiş de dönemin ikinci başkanı Murat Aksu iştirak etmiş toplantıya... Üç gün sonra kupa finali var dediği... Hani para prim istyoruz diye bastırdığında Murat Aksu'dan aldıkları haşin cevap... 'Siz maçı almayın da bakın neler oluyor"!!! İlk evvela şunu söyleyelim; Murat Aksu'nun o dönemlerde çokça kullandığı dil argümanlarından biridir o... Tanıyanlar bilir... Tehdit olarak değil de bir yarı latife, yarı algı babında kullanırdı "Bir kamyon adam" lafını... Asayişi dengelemek adına... Ha! Kullanmasa iyi miydi Tabii ki iyi olurdu... Fakat Tümer kişisinin takım içindeki bu çok özel anıları deşifre etmesi hoş değil... Zaten takım içinde senin ayrı takıldığını huzursuz bir yapı teşkil ettiğini herkes biliyor... Tahmin ettiğim kadar senin anlatımlarında "Anıyı kötüye çekip şikayet edercesine" laflaman, O kişiye karşı bilinç altındaki hasetlerin dışa vurumu... Senin F.Bahçe'ye gidişindeki kilometre taşlarından biri Murat Aksu... Sana kaptanlık vermiş... Transferin yapılanmış... Parada anlaşmışsın... Sonra bir gece Aziz Yıldırım'dan teklif geliyor... Ve gidiyorsun... Beşiktaş'la anlaşma yaptığın günün akşamında hem de... Gidebilirsin de... Gittin de zaten... Tercih senindi... Tercih ettin... Ama kötü tercih!!! Kaldı ki senin gitmene izin vermelerini çok tartıştık yönetimle... Ama haklılardı... Hayatta her şeyi yaşayabilirsin, kendi hatalarındır, sineye çekersin... Tecrübe de budur zaten... Lakin geçmiş dönem yaşananları kült biçimde anlatırken insanları ortaya atmamayı bilmelisin... Hoş olmuyor... Hele G.Saray şampiyonluk maçında Sergen'in sana, kendisine gol vuruşu alanı ve zamanı kalsın amaçlı verdiği pası anlatmanı bile normal karşılamıyorum... Komik olsun diye söylüyorsun ama yine de kötü bir algı bırakıyor damakta... Yapma... Bırak çoğu insan seni Fener'e gittiğinle değil de, Fener'e attıklarınla hatırlasın... Beşiktaş'tan çok topçu gitti Fener'e... Feyyaz hariç çok da koyan olmadı açıkçası... Canımızdan bir şey kopmuştu Feyyaz'da... Zaten o da şimdi yine canımızda yanımızda... O yüzden yapma böyle arkadaş...

Bizim dediğimiz gibi olmazsa hiç inandırıcı gelmiyor aldığınız karar...

Sayın Federasyon, 'şeffaflık ilkesi' adında VAR'ın çağırması durumunda, kayıtları kamuoyuyla paylaşma kararı almış... VAR çağırdıktan sonra!!! Pehhh!!! Çağırmazsa!!!! Geçmiş olsun! Riva'nın olaya müdahil olması demek hakemin çağrıya uyum göstermesiyle orantılı zaten... Ne yapayım ben oradaki konuşmayı... nsanların aklıyla alay etmeyi bırakın da, isterseniz sadede gelelim he! Madem bu kararı alarak kamuoyundan güvenoyu almak istiyorsunuz, Kulüplerin itiraz ettikleri pozisyonlarda ne konuşuyor, VAR odasıyla hakem onu yayınlayın... Biz de samimiyetinize inanalım... Sizin mantığınızda gizlilik ifşa olmuyor ki... Direkt danışıklı dövüşe giriyor o iş... Yoksa bu işin öbür türlüsü, başka yahnisi olmaz... Benim; penaltıya, ofsayta, kırmızı karta itiraz edip, Sizin pas geçtiğiniz pozisyonları istiyoruz biz... Dediğim gibi olmazsa bize inandırıcı gelmiyor bu iş...

Biz böyle futbol da futbolcu da istemiyoruz

Spor medyası ve efradı bazı futbolcu kısmının devamlı hakemi aldatmaya yönelik hareketlerde bulunduğuna oy birliğiyle karar vermiş durumda... Tek birleşilen nokta o zaten... İyi de, Türkiye'de maç yöneten hakemlerimiz bizimle aynı havayı solumuyor da mı topçunun her yaptığı aldatmayı yiyor!!! Böyle bir şey mümkün mü Tabii ki hayır... Onların kafaları farklı çalışmakla beraber, topçunun kendini mermi yemiş gibi yere atmasına, tribünden çıkan yüksek volumlu sesle bağlantılı olması da işlerini kolaylaştırıyor... Maç içi rahatlığından sonra, maç sonu yedikleri naneye cezai yaptırım olmaması kaymaklı revani... Peki kim bu topçular Her takımda maçın gidişatına göre bunu deneyenler var ama işi sistemli, bilerek ve programlı ve antrenmanını yapan beş topçu çok göze batıyor: Icardi, Torreira, Mertens, Nelsson ve Barış Alper... Topçu bir yapar yersin, iki yapar yersin. Üçüncüsünde yemezler gargara yap dersin değil mi Yok arkadaş! Hakemler aynı, topçular aynı! Yemek de aynı!!! Her seferinde olur mu diyorsun her seferinde oluyor... İş o kadar aleni ki, takım antrenörleri kendi takımlarından örnek vererek, kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla modeline geçtiler... Spor ailesi ciddi rahatsız... Tabii bu arada o topçuların 'Ah! Yandım' diye yere atlamalarından dolayı çok rakip eleman da haksız yere kart görüyor... İşe Beşiktaş tarafından baktığımda, iki hafta sonra G.Saray'la olan maç arz-ı endam ediyor kafamda... Ve şu satırlardan sonra lafım Beşiktaş Yönetimi'ne... Maç haftası bu topçuların kendilerini yere atmalarını, insanların gözünün içine sokarcasına bir video hazırlayıp kamuoyuna sunması zaruri hale gelmiştir... 'Biz böyle futbol da, futbolcu da istemiyoruz' başlıklı bu video özellikle hem hakem hem federasyon tarafına bizzat iletlmelidir... Zaten biliyorlar da amaç sorumluluğu ve baskıyı artırmak... İlhan Palut'un ve Brian Priske'nin son açıklamaları da bu videoya dahil edilmelidir... Yeter artık ha!