NE İSTEDİĞİNİZİ BİLİYORUM

Beşiktaş yeni hocasını takdim etti... Ola Gunnar Solskjaer...

Gelmeden önce binbir entrikaya davetiye çıkaran yorumlara bakıyorum, olacak iş değil...

Oynattığı oyun sisteminin vasatlığından üç senedir takım çalıştırmıyor, ara kıyımlarına kadar bin çeşit kulis dedikodusu...

Her gelen hocaya bir karalama kampanyası... Bir "istemezük" şarkısı... Bir memnuniyetsizlik...

Herkes bin tane hoca yazmış, onların gelmesini istiyor... İçinde olduğumuz durum çılgınlığın başka boyutu...

Sn. Adalı çıkacak, "Biz böyle uygun gördük" diyecek ve biz de hayırlısı neyse o olsun deyip devam edeceğiz... İşin raconu budur...

Gelen adamın icraatlerine bakmadan kelam edilmez, işe çomak sokulmaz... Tabiatın kanununa aykırıdır...

Hocalığı ile ilgili elli tane mevzu sıralıyor, soyadı nasıl okunur diyorum, resmen sallıyor, bilemiyor... Niye Çünkü onu Google'a sormaya unutmuş :-)

Bakın, adam geldi, ayağının tozuyla U-19 maçını seyretti Ümraniye'de... Bunu kimse yapmamıştı daha önce...

Analiz ve genç topçu hayat kurtarır, oradan yürüyor ve bence mükemmel iş... Fotoğraf çektirmeden önce düzelttiği Beşiktaş atkısı birçok şeyi özetliyor, ya neyse erken konuşmayalım...

Molde'yi kendi liginde şampiyon yapan hoca, tek telefonuyla işini bırakıp yanına geliyor Solskjaer'in... Bu da büyük iş...

Bakın, size ne hocalık yaptığı takımlardan istatistik veriyorum, ne CV'si hakkında bir olumlama... Tamamen ismi Beşiktaş'la anılmaya başladıktan sonraki profili, davranışları ve karakteristik analizini ortaya koyuyorum...

Genç futbolcu yelpazesini açarsa ekstrasını ve jokerini kullanmıyorum...

Doğumu 100. yılımıza denk gelen evladını bile şanlı tarihimizin sayfalarına eklemiş Ve demiş ki, "Ne istediğinizi biliyorum..." Hadi inşallah...

Allah utandırmasın arkadaşlar...

İyi düşünüp iyi yorumlamak, iyi sonuçlar doğurur... Sağa sola bakmadan inandıklarınızla yürüyün...

Beşiktaş camiasına saygıyla...

BU NEYIN HODRIMEYDANIDIR!

G.SARAY-Samsun'la maç yapmadan önce Samsun başkanı, yenseler lider olabilecekleri bir maç için "İnşallah berabere biter" diyor...

Kimse bu konuya tek kelâm etmezken, Sayın Yüksel Yıldırım'a "Şakamı bu" diyemiyoruz bile çünkü G.Saray'a karşı yüksek bir sempatizanlığı aşikâr...

Beşiktaş maçına gelirken ne diyor Beşiktaş'ı yenmeye geliyoruz... Eyvallah... Yine G.Saray maçından sonra hocaları, "Penaltımız verilmedi, ayrıca üçüncü golleri net faul" diye açıklama yaparken, kendisi hakemin maç sonucuna etki etmediğini, konuyu geçiştiriyor...

Buna karşı bizim maçta tartışılabileceği tek pozisyon olan ikinci sarı kart mevzusunu (ki bana göre sabaha kadar sarı kart) kanal kanal dolaşıp kamuoyuna şarj yapıyor...