Çaykur Rizespor, Trabzonspor maçının devre arasında, hiç kimsenin başına, sevdiklerinin yanından yöresinden geçmesini istemediği davetsiz kalp krizinin bendenize verdiği rahatsızlıktan dolayı yazılarımıza on beş gün ara verdik.

Anlayacağınız sallandık ama yıkılmadık! Bu süreçte geçmiş olsun dileklerini ileten tüm dostlara sonsuz teşekkürlerimizle Hafta arası oynanan Gençlerbirliği, Trabzonspor Ziraat Kupası maçında kalbimizi bir kez daha test ettik; çok şükür iyiyiz.

Maçla ilgili yazacaklarımıza gelince

Trabzonspor Afrika Kupasına giden oyuncuların eksikliğini 4-5 haftadır derinden hissetti. Eksiklerden kaynaklı arka arkaya alınan mağlubiyetler oynayanların özgüvenleriyle de oynamaya başladı ki Bordo-mavili oyuncuların yüzünden okunuyor neler hissettikleri. Bazı oyuncuları tanımasak, bilmesek... Benzer baskıyı Abdullah Avcı'nın da yaşadığını görüyoruz. E oyuncuların ve de teknik adamların bizim gibi et, tırnak ve sinirden yaratılmış insanlar olduğunu düşünürsek

Ona rağmen iyi oynadı, iyi mücadele etti Trabzonsporlu oyuncular Maçından başından sonunda dek sahanın hakimiydiler

Siz bakmayın karşılaşmanın 2-0 sona erdiğine. Bordo-mavili oyuncuların kaçırdıklarını yazmaya kalsak, ayak ve el parmaklarının sayısını bulur Erce'nin de hakkını teslim edelim, el, ayak, kafayla karışık kurtarışlarıyla inanılmaz kurtarışlara imza attı ama yediği gollere yapacak bir şeyi yoktu.

Meunıer için bir parantez açmamız gerekirse Trabzonspor'un Ziraat Kupası'nda yoluna devam etmesini sağlayan oyuncuların başında gelen adamdı. Belçikalı, Gençlerbirliği maçında Trabzonspor'un sağ ve sol bekinin bir sezonda yapamadığını birkaç dakikada yapıp, sezon başından bu yana ortası olmayan Eren'e attırdığı gol birçok şeyin özetiydi aslında.