Sanatın, kültürün merkezi İstanbul'da...

CHP ile DEM de bir tiyatro oynuyor.

Oyuncuları belli, kostüm belli, dekor belli...

Ama o kadar çok adı var ki oyunun...

"Şu olsun" diye karar vermek çok zor.

Kimilerine göre;

İş Birliği, Güç Birliği, Özel Mutabakat.

Bazılarına göre de;

İstanbul İttifakı, Kent Uzlaşısı...

Türkiye İttifakı'nı tercih edenler de var.

Görünen köy kılavuz istemez misali...

MHP lideri Bahçeli bu oyuna,

"PKK İttifakı" adını koydu.

Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum da;

Aktörlerden İmamoğlu için;

"Kandil uzlaşısının adayıdır" dedi.

Peki perde(!) ne zaman kapanacak

Bu sorunun cevabı, Millî İrade'de gizli.

1 Nisan sabahı kararını deşifre edecek.

Bir daha açılmamak üzere kapanacak!

İster "Komedi" deyin, ister "Dram" deyin...

Siz bakmayın Özgür Özel'in;

"Bize kaybettirme stratejisi izliyorlar" dediğine.

DEM'in de, "Allah aşkına siz kimsiniz ya

Siz efendi biz köle miyiz" karşılığını verdiğine...

Cumhurbaşkanı Erdoğan nasıl bakıyor

Hemen onu da söyleyelim

İşte dört dörtlük değerlendirmesi:

"Utanmadan 'İttifak yok' diyorlar.

Yalan bunların ağzına yuva yapmış!"

DETONE!

Daha önce burada gündeme getirmiştik.

Meral Hanım'ın harika(!) şiir terennümünü,

Türkü eşliğinde ağlama seansını...

Bu güzel tespitlerimiz tescil edildi.

Hem de kurmayı Cem Karakeçili tarafından.

Genel başkan yardımcısıydı.

Fazla dayanamadı istifasını verdi.

Karakeçili'nin gerekçesini özetlersek;

Meral Hanım tecrübeli orkestra şefi ama...

Enstrümanlara yanlış parçalar icra ettiriyor.

En iyi bildiği notalara da sürekli yanlış basıyor.

Doğru söze ne diyelim;

Sağ olsunlar, var olsunlar.

Meral Hanım artık öyle bir hâle düştü ki;

Hedef tahtası olmaktan bir türlü kurtulamıyor.

Özgür Özel'e cevap verirken...

Yaşadığı kaotik durumu da ifşa etti:

"CHP'nin bu jest isteme işleminden bıktım.

Usandım, midem bulanıyor artık..."

Meral Hanıma kurtuluş zor görünüyor.

Allah yardımcısı olsun!.

HİZMETTE SINIR YOK!

CHP'li belediyeler sürekli gayrimenkul satıyor.

Ankara, İstanbul, İzmir başta olmak üzere.

Tunç Soyer meşhur bir başkan bu alanda.

İmamoğlu'nun da hatırı sayılır.

Bunlarla ilgili teferruata girmeyeceğiz şimdilik.

Esas konu başlığımız Ankara.

Kelepir satılan gayrimenkullerden...

Belediyenin kasasına 22 milyar lira girdi.

Soru şu;

Yavaş, neden satıyor bu gayrimenkulleri

Herhâlde:

Har vurup harman savurmak için değil.

Reklama, tanıtıma para akıtmak için değil.

Eşe dosta kıyak geçmek için değil...

Rastgele çarçur etmek için değil...

Peki niçin

Sadece sizlere daha iyi(!) hizmet verebilmek için!

O kadar çok proje üretti ki,

O kadar icraat yaptı ki;

300 milyar lirayı bulan bütçesi yetmedi.

"Eşit davrandığını" söylediği Ankaralıları üzemezdi;

Çareyi ne var ne yok satmakta buldu!.

Merakınızı gidermişizdir zannederim.

Eski Belediye Başkanı Melih Gökçek'in:

Yavaş'ın "yaptım" dediği 17 projeden,

15'inin kendine ait olduğu hatırlatmasını da,