KUL HAKKI

İstatistiklerin bir dili vardır.Bir şeyler anlatmaya çalışır.

Tabii ki:

Anlamak isteyenlere, durumu kavramak isteyenlere...Öngörü sahibi olmak isteyenlere...Empati kurmak isteyenlere…

Konuyu bir örnekle işleyelim;

Mesela trafik kazaları…

Binlerce yuvayı söndüren, çocukları, öksüz yetim bırakan, eşe dosta acı çektiren, hayatı olmadık bir anda noktalayan…

Geçen yıl 6 bin 351 vatandaşımızı kaybettik.

Maddi manevi zararlarımız hariç…

***

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya;

Gidişata dur demek için elini taşın altına koydu…Karayolları Trafik Kanunu masaya yatırıldı.Cezaların arttırılmasına paralel, yeni uygulamalar da yürürlüğe girecek.Böylece 2030'lara gelindiğinde can kaybının 2 bin 791'lere düşmesi sağlanacak.

Kanun teklifi TBMM genel kurulunda bekliyor. Önümüzdeki günlerde ele alınacak.

Geçen bu süre içinde de kamuoyunda;

Her boyutu ile tartışmaya açılacak.Tepkiler ölçülerek, bir yol belirlenecek.Bir aksilik olmazsa da yeni yılda yürürlüğe girecek.

Şu anda tartışmaların ana odağı:

Cezaların çok yüksek miktarda olması…Muhalefetin de bunu fırsat bilerek aleyhte bir hava sergilemeye çalışması…

***

Bakan Yerlikaya detaylıbir sunum yaptı.Kafamızı kurcalayan konularda bizi aydınlattı.Kanunun daha iyi anlaşılması açısından.

Bunları gazetemin sayfalarında okudunuz.Ben de bu konuyu sonlandırmak istiyorum…

Bir anekdot aktararak, Bakan Yerlikaya'dan:

"Trafik kurallarını hafife almamak gerekir.Bu konu, aynı zamanda kul hakkı meselesidir.Ortaokulda iken cuma namazında dinlemiştim.Konya'da ilim insanı Tahir Büyükkörükçü hocadan…Her zaman vaazlarında dile getirirdi:'Trafik kurallarını ihmal etmeyin kul hakkıdır'diye…120 kilometreyle gitmeniz gereken bir yolda,170 kilometre hızla seyrederken kaza yaptınız.Yanınızdakilerden biri hayatını kaybederse, onun hakkını nasıl ödeyeceksiniz!."

Kazaları önlemek, can kaybını en aza indirmek, sürücülerin davranış biçimlerini değiştirerek, zamanla bir trafik kültürü inşa etmek isteyenBakan Yerlikaya'nın Allah yardımcısı olsun...

HUKUK, DEMOKRASİ VE CHP...

Hukuk Politikaları Kurulu BaşkanvekiliCumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'laTürkiye Basın Federasyonunda sohbet ettik.

Geniş bir yelpazede her konuyu ele aldık.

Terörsüz Türkiye'den Anayasaya, muhalefete,CHP'li belediyelerdeki yolsuzluklara kadar…Tabii ki bunlara paralel olarak;

Hukuk, demokrasi, özgürlük de ana konumuzdu.

Türkiye özelinde Avrupa ile kıyaslayarak…

Kısaca aktaracak olursak, Uçum bakın neler söyledi:

"Serbestlik açısından dünyanın en serbest ülkelerinden biriyiz. Avrupa'dakilerden çok daha geniş bir siyasi yelpaze var. En keskin muhalefet tarzları serbestçe uygulanabiliyor. Her türlü ekstrem fikirler ileri sürülebiliyor. 'Cumhurbaşkanına hakaret, suç olmaktan çıkarılsın' dahi denilebiliyor. Türkiye'de demokrasi askıdaymış gibi bir değerlendirme yapmak ciddi bir problemdir. (Son Cumhurbaşkanlığı seçimini kastederek) Askıda olan bir demokraside ikinci iki türlü bir seçimde ikinci tura kalmak mümkün olur mu (CHP ve Özgür Özel için) Altmış tane miting yapmışlar. Askıda olan demokraside nasıl yapıyorlar bu mitingleri Yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanını yuhalatacak kadar ölçüsüz davranışlar içerisine giriyorlar. Her türlü mecrada eleştiri haklarını hem de en fütursuz bir biçimde kullanıyorlar. Sonra da demokrasi askıda deniyor.Yargının işlemesi demokrasiye zarar vermez, tam tersine onu güçlendirir. Eğer bir kişi kendine yöneltilen iddiaların haksız olduğunu düşünüyorsa, bunu yargı sürecinde kanıtlar. Türkiye'de adil yargılanma hakkı tüm unsurlarıyla mevcuttur. "

ANKARA'DAN ESEN YELLER...

Kurulduğu 1,5 yıldan bu yana; hizmet kalitesini günden güne artıran,APEX'in 2 kez 4 yıldızlı düşük maliyetli hava yolu ödülüne layık gördüğüZirveye emin adımlarla tırmanan AJet,