İktidar, kişi başına 25 bin dolar milli gelir yerine millete iki yeni hedef vermişti: Ay'a sert iniş ve yeni bir Anayasa.

Yine nereden çıktı şimdi bu yeni Anayasa gündemi, diye merak ediyorsanız 2019'a kadar geri gitmelisiniz.

İktidarın 10 yıldır her seçim vaat ettiği 2023 hedeflerinin tutmayacağı, artık anlaşılmıştı.

Ne miydi o hedefler...

Ekonomimiz, 2 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşacaktı.

İhracatımız coşacak, 500 milyar dolara yükselecekti.

Kişi başına milli gelirimiz de 25 bin dolara çıkacaktı.

Kısmet olmadı, onun yerine bari bir astronotumuz 2 haftalığına uzaya çıksın istendi.

Mesele sıçramaysa alın size en âlâsından bir sıçrama. Ay yüzeyiyle Türk'ün ilk teması sağlanacaktı.

25 dolar kişi başı gelir seviyesine sıçramaktan aşağı kalır yanı var mıydı

En müreffeh ilk 10 ekonomi arasına belki Türkiye'yi sokamamış olabilirdi iktidar... Ama lig, sınıf, küme ne derseniz hepsini bir kerede atlatacaktı.

Bu aziz millete azdı bile, çok daha iyilerine lâyıktı. Dünya uzay cemiyetindeki mevkimiz, muhakkak yükseltilecekti.

İşte yakalanamayacağı anlaşılan ekonomik hedefler, bu inanç ve azimle 2019'da revize edildi. Fragmanı da uzaya seyahatle değiştirildi.

Eski 2023 hedeflerinin yarısına dahi kavuşmanın hayâl olduğu tarihi günlerden geçiyordu ülke. Ve yeni 2023 hedefleri, o kritik dönemeçte hızır gibi yetiştirildi imdada.

Üstelik yeni hedefler, Cumhuriyet'in 100. yılını da taçlandıracaktı. Sembolik anlamı büyüktü.

Yeni, sivil bir Anayasa ve sert bir inişle Ay'a ayak basmak! Güncellenmiş kızılelmamız buydu.

Biz de fezâya gidecektik. Uzayda Türk'ün ayak sesleri, Hans'la George'u çıldırtacaktı. 'Eyvah, çılgın Türkler geliyor' diye panikle kaçışacaklardı.

Şaka değil, uzayın fethine çıkıyorduk, eski darbe Anayasa'sıyla olacak iş mi

Ayıplarlardı maazallah, uzayda tam hâkimiyetimizi böyle mi kuracaktık, arkamızdan lâf ettirerek mi

Yeni ve sivil bir Anayasa yapma ihtiyacı, ilkin oradan hâsıl oldu.

Bilmeden konuşanlara kulak asmayın.

Neler demiyorlar hâşâ, Hans'la George'tan önce çıldırırsınız.

Mevcut Anayasa'yla yapılamayan ne varmış da yenisi lâzımmış... Enflasyon mu düşürülemiyor, yoksullaşma mı durdurulamıyormuş... Milletin hangi acil sorunu bunla çözülemiyor da yeni Anayasa'yla çözülecekmiş... Niye şartmış; her dert bitti, hepsi hâlloldu da bir o mu kalmış...