Istakoz davasının şifreleri

AK Parti, ıstakoz davasıyla çalkalanıyor. Seçim yenilgisinin sorumluluğunu birbirine yıkanlar, kılıçları çekti. Aralarında bir iç hesaplaşma patlamış gibi.

Davanın garibanları ise hayretle izliyor. Dava nasıl Maldivler'de tatile, Monaco'da yenen ıstakoza geldi Bu davada halkın yeri nedir, kim kimdir; hangi taraf, neyi temsil ediyor

Istakoz kavgasının nereden çıktığını anlamaya çalışanlar için minik bir sözlük hazırladım.

Gayret benden, başarı Allah'tan; şaşkınlığın giderilmesine inşallah bir nebze katkım olursa kendimi bahtiyar sayarım.

Buyursunlar...

ISTAKOZCULAR İKİYE AYRILIR

Tatlı su ıstakozuyla başlamakta umulur ki hayır var.

Şimdi efendim; Doğu Akdeniz kıyılarına yerleşen Avrupalı Frenkler, Levanten tabir olunur. Onlara özenen Müslüman yerli halka ise tatlı su Frengi, derler.

Istakozların da tatlı su cinsi vardır, kerevit.

Şahsen bu fakir; buldu mu, tatlı su ıstakozunu yeğler. Lâkin pandomim, Monaco'da yenen ıstakozun cinsinden koparılmış değil.

Yine de tarafları, Monaco ıstakozcularıyla tatlı su ıstakozcuları diye ikiye ayırmak uygun düşebilir.

DAVANIN KAZANANLARI KAÇ KISIMDIR

Istakoz davası güdenler, genel olarak davanın kazananları kümesi altında toplanıyor.

Davanın kazananları kümesi de kendi içinde üç kısımdır.

Bir, davanın yeniyetmeleri. Bunlar, tatlı su ıstakozcusu olarak arz-ı endam ediyor.

İki, davanın transferleri. Daha ziyade Monaco ıstakozcusu yönüyle karşımıza çıkanlar.

Ve üç, davanın gediklileri. AK Parti'nin eskileri bunlar da. Istakoz kavgasında taraf tutmuyor, sessizce seyrederek geçip gitmesini, tehlikenin kendilerinden uzaklaşmasını bekliyorlar. Şimşekleri üzerlerine çekip okka altına mı gitsinler! Topun ağzına yaklaşmıyorlar, gemisini yüzdüren kaptan kadar deneyimliler.

SEÇİM YENİLGİSİNE GÜNAH KEÇİSİ ARANIYOR

Çingara dönersek; kim haklı, kim haksız

Davanın yeniyetmeleri, mekânın sahibi gibi racon kesiyor. Yenilginin bütün suçunu, davanın transferlerine yıkıyorlar. Çünkü görgüsüzce ıstakoz tabağı, Maldivler tatili paylaşıyorlarmış.

Oysa ıstakozla tatile gelene dek ne dudak uçuklatan kol saatleri, ne lüks cipler, atkıdan ayakkabıya kadar üst baştan akan ne servetler var...

Davanın yeniyetmeleri, kendilerine doğuştan hak görüyor herhalde. Babadan lort beyzâde pozlarındalar.

Kendilerine bakmadan davanın transferlerine yükleniyorlar bir de. Istakoz, tatil paylaşmak gösteriş budalalığıymış, sonradan görmelik.

SORUN GÖSTERİŞÇİLERİN UTANMAZLIĞI MI

Teşhirciliğin eş anlamlısı, ut açıcılığı. Ut, utanma sözcüğünden geliyor. Utanması kalmamış manasına.

Şu halde Monaco'dan ıstakoz, Maldivler'den tatil fotoğrafı paylaşırsanız utanmazlık da, takıp takıştırdığınız servetleri göze sokmak değil mi

Hayır, sadece davanın transferleri, zenginleşmelerini sergilerse sorun.

Davanın yeniyetmeleri, halkın çocuğu. Halkın partisinde halkçılık davası güttüklerinden onlar gösteriş yapınca ülkenin gücünü, halkın büyüklüğünü gösteriyor.

Halk için yaşıyorsanız itibardan tasarruf olmaz. Istakoz yemeleri de Maldivler'de tatil de analarının ak sütü gibi helâl bunlara.

Davaya sonradan transfer olanlar da yiyebilir, içebilir, zenginleşebilir ama gösteremezler, çok batıyor. Sanki onlar, şatafatlarını paylaşmayınca AK Parti'nin halktan kopuşu bitecek.