Yargıda yine mi temizlik başlamış

Üç kuruşluk aklı olmayan trol takımı, yine sulandırma peşinde. Yok, bin yıllık devlet aklı devreye girmiş de... Yok yargı, bağırsaklarını temizlemeye başlamış da...

Yok devenin başı.

Hepi topu, birbiriyle alâkasız iki avukat gözaltına alınmış. Biri Mehmet Yıldırım. CHP lideri Özgür Özel'in İBB dava borsası iddialarında adı geçince alındı.

Diğeri ise ünlü bir isim, Rezan Epözdemir. Parayla tahliye kararı çıkarmakla, FETÖ'ye yardımla, askeri ve siyasi casuslukla suçlanıyor. Asıl suçlama gürültüye boğulmasa yargıda bağırsak temizlendiğine daha çok inandırmaz mıydı

Ortak noktaları; ikisinin de ilk ifadelerinde 2 milyon lira, 150 bin dolar gibi avukatlık ücretlerinden söz etmeleri. Böyle savunuyorlar.

Olsa olsa biz duymayalı avukatlık ücretlerinin uçuşa geçip Türkiye Yüzyılı'na girdiği sonucuna varır. Halk, ekonomi şahlandı şahlanacak diye beklerken bazı avukatların tarifeleri kanatlanmış.

Yargıda bağırsak temizliğinin başladığını neresinden anlayalım bunun

Hem öyle olsa rüşvet vermekle suçlanan avukattan rüşvet almakla suçlananlar da konuşulur, işlem görürdü.

Rüşvet, ortaklaşa yapılan işteş bir fiil. Avukat olarak kendi kendinize rüşvet verip adliyeden istediğiniz kararı kendi başınıza çıkartamazsınız. Güreşmek gibi, tek başına yapılmaz. Güreş nasıl eşli yapılır, tokalaşmak nasıl bir el daha isterse rüşvet için de bir veren, bir de alan gerekli.

Epözdemir'e yönelik suçlamalarda birkaç yıl önceki bir tahliye kararından ve görevden alınan bir savcıdan bahsediliyor. Niye şimdi gözaltına alındı, zamanlaması hangi mecburiyetten bilmiyoruz. Başka şüpheli işlemler, adliyede başka ortaklar, bastığı ayaklar var mıydı Yine bilmiyoruz.

Mehmet Yıldırım örneğindeyse ne bir savcı ne bir hakimin adı yansıdı. İddialar doğruysa adliyede kendi kendine rüşvet yedirip kendi başına kararlar çıkardığını mı düşünelim

Ve sadece iki avukatın mı ücretleri, o parayı hak etmek için nasıl beceriler sergilediklerine şüphe çekecek kadar astronomik Tarifeleri Türkiye Yüzyılı'na giren, hızını alamayıp fezaya da çıkan, dünya uzay cemiyetinde bile yerini alan başka becerikliler ve adliyede 'her şey para değil' diyen hatırlı dostları yok mu

'Devlet aklı' lâflarını papağan gibi tekrarlayan üç kuruşluk trol aklı, bunları sormuyor, sormanızı istemiyor işte.

Şunu da sormuyor, sordurmuyorlar; 2 yıl önce bir İstanbul Anadolu Başsavcısı çıkıp adliyesinde akçeli işler döndüğünü HSK'ya ihbar etmemiş miydi

Parayla çok kolay içerik engelleme kararları verildiği, hakim ve savcı ayarlandığı, torpilli tahliye kararları aldırıldığı ihbarı, yenilir yutulur cinsten değildi.