Terörsüz Türkiye'yi bırak magazine bak

Alt başlıklar şöyle dursun, üç ana başlıkta durum ne, ona bakalım.

Öcalan'a özgürlük verilecek mi, PKK'lılar suça karışan ve karışmayan olarak ayrılacak mı, Suriye ayağında SDG ne olacak

MHP ile DEM'den sonra dün de CHP, Meclis Komisyonu'na raporunu sundu.

DEM; Öcalan'a özgürlük, teslim olacak PKK'lılar arasında ayrım yapılmaması ve SDG'ye hayat hakkı yani dokunulmamasını istiyor.

MHP, üçünde de aksi görüşte.

CHP ise elini açmadı, bu başlıklarda görüş bildirmedi, önce AK Parti'nin elini görüp bıraktığı boşlukları sonra doldurmayı bekliyor.

Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP'nin gerekçesini şöyle açıkladı:

"Bunu öncelikle yapması gereken Adalet Bakanlığı bürokrasisidir. Her yasada bir etki analizi çalışması olur. Bakanlık, çok seçenekli bir senaryoyla çalışıp siyasetin önüne koymalıdır. Biz ona göre eleştirilerimizi, katkılarımızı konuşuruz. Ama böylesine bir teknik meseleyi diğer süreçlerin dışında olmuş bir siyasi partinin doğru bir şekilde ele alması olanaksız olduğu için, ayrıntılı bir çalışmayı sizlerle paylaşmak için bekliyoruz."

MHP adına Feti Yıldız, bu başlıkları boş geçti diye CHP'ye tepkili. Raporlarında genel demokratikleşme talepleri dışında süreçle ilgili yeni bir şey önermediklerini, oysa siyasetin ciddiyet ve sorumluluk gerektiren bir iş olduğunu söyledi.

O sırada AK Parti hâlâ raporunu Komisyon'a bildirmemişti. Aslında tamamladıkları, önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulacağı, sonra Komisyon'a iletileceği haberleri dolaşıyordu.

Dolayısıyla AK Parti'nin; Öcalan'a umut hakkı ve demokratik entegrasyon şartı koşan PKK'lılara eve dönüş için nasıl bir barış yasası teklif edeceği henüz sır. Sadece SDG başlığında ne öngördüklerini saklamıyorlar. Ya PKK gibi o da örgütsel yapısını dağıtacak ya da Dışişleri Bakanı Fidan'ın uyarısıyla "sabır tükeniyor", 10 Mart Mutabakatı'na uymazsa karşısında devletin kadife eldivene sarılı demir yumruğunu bulacak.

Peki CHP'nin raporunu beğenmeyen, yetersiz ve boş gören MHP'yi, AK Parti raporu tatmin edecek mi

Görülüyor ki Terörsüz Türkiye sürecinde birinci aşamanın sonu, ikinci aşamanın başına gelindi ama nasıl ilerleneceği konusunda ana düğümler daha çözülmüş değil.

İktidar ortakları ve ana muhalefet bile Terörsüz Türkiye'den aynı şeyi anlamazken şimdi oturup raporlarını ortaklaştıracaklar.

Soru, bütün heybetiyle önümüzde duruyor.

En temel talep ve beklentilerini örtüştürmeden, bu üç başlıkta bile anlayış birliğini sağlayamadan uyumsuzluklarını giderip önerilerini nasıl ortaklaştıracaklar Üstelik Öcalan'la PKK ve SDG'nin beklentilerini de karşılayacak şekilde...

Perspektifleri farklı olduğu için, baktıkları yerden aynı şeyi görmüyorlar. Süreç, gelip bu paralaks hatasına dayandı işte. Bu saatten sonra düzeltip ötesine, bir sonraki aşamaya kırılmasız geçebilecekler mi

Neyse ki magazin haberleri çok sürükleyici, kafanızı bunlarla yormanıza gerek bırakmıyor.

BÜYÜK RESİMDE OYNAYAN FİLM DAHA HEYECANLI